Salgın süreci Dünya da bir çok şeyin değişmesine neden olacaktır. İnsan davranışları, yaşam standartları, düzenleri ve iş, üretim, ekonomik değer yaratma ile birlikte tüketim alışkanlıkları noktasında değişimler kaçınılmaz.
Daha şimdiden başladı bile. Getir butonuna basıyorsun, sipariş veriyorsun, yemek kapında! Akıllı telefon senin adına, yaşamının konforunu artıracak her şey ile donatılmış. Adeta, sen düşünme, ben düşünüyorum, sen sadece komut ver diyor.
Yetmişli yılların tek kanalı TRT sinden izletilen uzay filmleri gibi?
Teknolojik formlar ile donatılmış, mekanik, hisleri olmayan, duygusuz, robotik bir insan modeliyle dijital âleme mahkûm bir hayat.
Hayaldi gerçek oldu.
Sabırla dönüştürüyorlar.
İnsanı keşfetmiş, neleri yapmaya, ne kadar muktedir, biliyorlar.
Kapalı toplumların toplumsal hastalıklarını da çok güzel tespit etmişler, sosyolojinin kendilerine sağladığı avantaj ve dezavantajların farkındalar.
İnsan aklının şifresini çözmüş akıllı, düşünen, bilenle bilmeyeni ayırt eden, oluşturdukları paradigmalar etrafında toplumları yönlendirebilen, politik jargonun deyimi ile “Dış güçler”, içerdeki işbirlikçileriyle kendileri için karlı coğrafyalarda fırsatı ganimete çevirmenin gayretindeler.
Hayallerine bile yetişemediklerimizle, kendi gerçekliklerimizde(!) rekabetin mutluluğu içinde meydan okumalarımız, maalesef toplumda karşılık buluyor.
Kapalı, hastalıklı toplumların sosyolojilerinin avantaj ve dezavantajının farkında oldukları için duygusal dopinglere yol veriyorlar.
Maalesef üzerinde çalıştıkları toplumlarda yaşattıkları yoksulluğu, Teolojik terimle Tanrı’nın imtihanı ve Kader olgusu içine sıkıştırılmış fetvalar ile halkları, kurdukları tiranlığa köleler olarak monte ediyorlar.
Köleler mutlu.
Köleler heyecanla hesap soracağı güne hazırlanıyorlar!
Kölelerin içinden çıkardıkları kahramanları ile “Bu düzen yıkılacak” diye bağırtıyorlar!
Ama onlar Mars’tan gönderdikleri görüntüler ile mutluluk gösterilerinde bulunuyorlar.
Dünya benim Uzay’a ortağım havasındalar.
Salgın süreci Dünya da bir çok şeyin değişmesine neden olacaktır dedim ya?
Çal kemancı, Orhan abi arabesk söyleyecek, Batsın Bu Dünya!