İNSAN EN BÜYÜK HAYAL KIRIKLIĞI

 İnsanlar ile ilgili hayal kırıklığı yaşamak, yaşayanlar için üzüntü verici olsa da fani varlık insanın fıtratın da var olan nankörlüğünü de görmek ve tedbirli olmak adına herkes için ibret verici oluyor.

Beşeri anlamda, seküler yaşamın içinde de var bu hayal kırıklığı. Teolojik manada da kutsal kitaplar da, Allah ile insan arasında söz konusu ilişkilerde, verilen öğütlerde de insanın nankörlüğünden bahsedilir.

O halde her daim uyanık olmak lazım!

 Çok fazla Septisizm, kuşkuculuk, şüpheci yaklaşımda insanı hasta eder. Paranoid kişilik bozukluğuna neden olabilir?

 Ancak kişiler ile ilgili çok fazla üstün özellik atfetmeden, büyütmeden, abartmadan fıtratını yaşayacağı görüşü içinde kalmak, ileri de yaşanacak hayal kırıklığının boyutunu düşürür.

Hayatınızın her alanın da bu yaklaşım kaçınılmaz olsun.

 Zira insanların zaman zaman kahraman olarak görüp, yere göğe sığdıramadıkları kişilerin öyle tavır, davranış, yalan ve alışkanlıkları görülüyor ki eyvahlar olsun deniyor!

Şartlar, menfaatler, beklentiler ve tabii nefis devreye girdiğinde herkesin bir bedeli olduğu ortaya çıkabiliyor.

Onun içindir ki kişileri gözünüz de çok fazla büyütmeyin. Peygamberler hariç istisnasız her insan için bu öğüt kulağımıza küpe olsun.

İnsanlar için kınadıkları başına gelmeden, can bedenden ayrılmaz da derler. Kınadığını yaşayacak ve ibret âlem için de örnek olacak.

 Fakat kişi onun nereden, niçin başına geldiğini fark ederse ders çıkarmış olur. Ders çıkarmaz ise ders çıkarana kadar o musibeti yaşamaya devam eder.

Yaşamınızı şöyle gözden geçirdiğiniz vakit, bu duruma benzer o kadar çok kişi olay ve olgular ile karşılaşmışsınızdır.

 Objektif değerlendirmeler, önyargısız kabuller ile geçmişi değerlendirin, içinde bulunduğunuz zamanı değerlendirin, bakın nice örnekler ile karşılaşacaksınız.

Bu satırları yazarken hemşerimiz Sayın Abdullatif Şener’in son günler de medyada da çok konuşulan CHP den istifası ve Sayın Kılıçtaroğlu ile ilgili seçimde oy vermeyle ilgili açıklamaları konuşuluyordu.

Aslında Sayın Şener için özel düşünülmüş ve yazılmış bir yazı değil, ancak zamanlama olarak gerçekten, tesadüf oldu.

 Evet, Abdullatif beyin bu tavrı gerçekten siyasi etik olarak toplumda olumlu karşılanmadı. Genel çoğunluk olarak kabul edilebilir bir tavır olmadığı ve yanlış olduğu yönünde.

Keşke hiç açıklama yapmadan sessiz ve sakin bir şekilde bu ayrılığını yaşasaydı. Üstelik oy kullandığı sandıktan da bahsettiği gibi geçersiz oy da çıkmadı!

Maalesef gerçeklerin kendini aşikâr kılma gibi bir hakikati var. İşte bir hayal kırıklığı! Kim veya kimler için? Sayın Şener’e güvenip, onunla ilgili büyük beklenti içinde olanlar için.

 Sayın Şener’in açıklamaları Twıtter da TT olmuş ve konuyla ilgili yorumlara baktığımda büyük hayal kırıklığı yaşandığını yazan insanların görüşleriyle karşılaştım.

Hâlbuki bu kadar sorumluluk yüklemeseler ve onun da fani bir varlık olarak, hata yapma, günah işleme(!) hakkı olduğunu düşünmüş olsalardı, bu tavrın normal olduğunu görürlerdi.

Aslında çok ta normal değil. Zira topluma rol model olacak, belli kademelere gelmiş insanların yaşadıkları, yaşattıkları ve vazgeçtikleri davranışların aslında bir değer tüketmesine ve ahlaki erozyona sebep olduğunu da görmek lazım.

Lakin aklıma AK Partinin ilk dönem Sivas Milletvekili Ömer Kulaksız geldi. Sayın Kulaksız ile Sayın Şener’in aralarında geçen, aslında AK Parti Genel merkezinin bir tasarrufu ile yaşandığını düşündüğüm çekişmenin sonucunda ile Sivas il Başkanlığı seçimlerinden Ömer Kulaksız ekibi galip ayrılmıştı.

Fakat sonrasın da Sayın Kulaksız’ın Milletvekilliği seçimlerin de listeden son anda Abdullatif beyin ihtirazı ile çıkarıldığı konuşulmuş, hem kendisi, hem de Kulaksız Milletvekili olmamışlardı.

Doğruysa Sayın Şener de CHP Listelerinden son anda çıkarılmış ve bu dönem meclis dışı bırakıldı. Zor bir imtihan! Siyasetin vefasızlığı ve ilkelerinin kişilere göre değiştiğini de bu örneklerde görmek mümkün.

Aslında herkes her şekliyle bir imtihanın içinde olduğunu idrak etse ve bu idrakin gereğini yapabilmiş olsalar her şey çok farklı gelişecektir. Ancak insanoğlu duyguları olan bir sosyal varlık.

Servet, şehvet ve şöhretin yoldan çıkarmayacağı insan yok. Lütfen insanları hatasızlaştırmayın, gözünüzde büyütmeyin, ilahi özellikler içine dâhil etmeyin.

Şüphesiz en doğru hüküm Yüce Allah’ındır.