Nasılsınız?
Ehhh işte, iş güveyden hallice!
Yani iyi değil misiniz?
Onu mu söylemek istediniz?
Eeeee onu da sen anla artık!
Diye başlar bazı sohbetler.
İş güveyden hallice deyimini ülkemizin idare-i maslahatgüzarları içinde kullansak mı acep diye düşünüyorum?
İş güveyi malum başı öne eğiktir.
Söz dinler, verilen görevi eksizsiz yerine getirir, sekban gibi hareket ederler. Bir nevi bey kapısı kölesi gibidirler.
Bürokratik oligarşiye hâkim maslahatgüzarlarını da aynı değerlendirme içinde düşünüyorum.
Sahiplerinin emri vakileriyle hareket ederler, “Kraldan çok kralcı” olur, görüntüyü kurtarmak için giriştikleri gereksiz donkişotlukları, halk üzerinde güç gösterisine dönüştürerek, şöhret olmanın peşinde koşarlar.
Çeteleşme, mafyalaşma, güçle, güçsüzler üzerinde egemen olma gayretleri, üçüncü dünya ülkelerinde, oligarşik yapılanmalar sonucu ortaya çıkar.
Devletin çeteleşmesi de işte bu, bürokratik oligarşi içinde görev alan, kraldan çok kralcılığa soyunan bey kapısı askerleri gibi çalışan bürokratlar yoluyla oluşur.
Onlar şöhret olmanın yolunu, reklâm pazarlamacıları gibi, olup- olmadık hususlarda kamuoyu oluşturup, medyatik görüntülerle “en dürüst”, “en çalışkan”, “en hümanist” kişiler kalıbına girmeye çalışırlar.
Bakınız çevrenize, kendileri bizzat her türlü illegal ilişkinin içerisinde olmasına rağmen, sanki düzeni temizleyen kişiler rolünde, devletin bürokrasisin de, tepelerde görev yapan kişileri teşhis edersiniz.
İşte devletin yasal çeteleşmesi de kendilerine verilen makamın, mevkii’nin sayesinde elde edilen gücün farkına varan ve yok olmaması için her türlü entrikayı kendileri için mubah görenler sayesinde oluşuyor.
Onlarla konuşmaya başladığınızda aynı iş güveyi gibi başları öne eğiktir.
Ha sahiplerine ve güce karşı öyledirler, dışarıya karşı çok heybetli olurlar.
Sonra bu güç ellerinden gidince de süt dökmüş kedi gibi silik, pısırık bir tavra girerler. İşte o hallerini görmenizi isterim!
İktidarlar, menfaat paylaşım organizasyonu için, düzenli bir sistemin kurulduğu politik organizasyonlardır.
Menfaatleşmeyi halk ile sağlayacağı gibi kişiselleştirip, amca, dayı, yeğen, oğul, akraba ve partidaş kimlikleri çerçevesinde de yapmak mümkündür.
İşte burada emperyal amaca dönük iktidar kılıfıyla menfaatleşme söz konusudur.
Bu tür davranışlar maalesef bizim ülkemizde çok sık karşılaştığımız manzaralardır. Kimi rol yaparak sahtekârlığını kapatır, kimi elindeki gücü utanmazca ve insanların yüzüne karşı “Ne yani ticaret yapmak yasak mı?” diyerek pişkinlikle, örterek yaparlar.
Ve maalesef devletin bürokratları da sırf atama kararnameleri bunların iki dudağının arasında olduğundan, sadece yalakalık yapmakla meşgul olurlar.
Böyle bir tabloda, iyi bir insan olmanın, gerçekten dürüst çalışmanın, hizmet üretmenin, hakikatleri konuşmanın, ne kadar zor olduğunu siz tahmin edin, derim..
Gücün kölesi şarlatanlara karşı nasıl mücadele edeceksiniz?
Çok zor!
Hayırlı Ramazanlar diliyorum.