Milliyetçilik akımlarının gelişmesi, Osmanlı İmparatorluğunun sonunu getiren akımdır. İmparatorluğun zayıfladığı son dönemlerinde, özellikle Balkanlarda varlığını gösteren, Yunan Milliyetçiliği, Bulgar Milliyetçiliği gibi akımlar imparatorluğu bitirmiştir. Bu açıdan baktığımızda “Türk Milliyetçiliği” geç kalmış bir harekettir.
Başlangıcı Batıdan gelen “Türk Milliyetçiliği”, Osmanlının bitişi olan Sevr antlaşmasından sonra, Ülkeyi işgal eden düşmana karşı verilen Kurtuluş Savaşı ile yükselmiştir. Düşman işgaline karşı verilen bir Bağımsızlık Savaşıyla Halk tarafından benimsenmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün vermiş olduğu kurtuluş savaşı sonrasında Türkiye'de her alanda devrimler birbirini izlerken, dünya ırkçılığın ve faşizmin tavan yaptığı döneme rastlamasına karşın, Türk Milliyetçiliği saldırgan ve ırkçı bir biçimde değil, adalete ve eşitlikçi bir yaklaşıma dayalıdır. Atatürk Milliyetçiliğinde, Türkler kendilerini başka Milletlerden üstün görmezler, onlarla eşit haklara sahip olarak görürler. Atatürk Türkiye'sinde eğitim de Demokratik bir milliyetçiliktir.
Tüm Dünya toplumlarında olduğu gibi, Türkiye'de de İdeolojiler, siyasal akımlarla geldiğinden, aşırı milliyetçilik de terör eylemlerine yol açabilmiştir. Türkiye'de Nazi Almanya’sı gibi faşist cinayetler, katliamlar çılgınlığı olmasa da, 12 Eylül 1980 öncesi sağ ve sol çatışmalarında aşırı milliyetçiliğin, cinayetlere ortam oluşturduğu bir vakadır.
Geçmişten günümüze kadar gelen değişimler, insanlığın ortak değeri olarak, Demokrasiyi temel insan hak ve özgürlüklerini, devlet birey ilişkilerinde din, mezhep, ırk ve milliyet ayrımları yerine, eşit vatandaşlığı ön plana çıkardığı için, artık dinci ve şiddete dayalı milliyetçi ideolojilerin sadece kimlik niteliklerinin devam etmesi, savaş, kan ve şiddet kokan ayrımcı siyasetin olmaması gerekir.
Tüm dünya da da hızla yükselen milliyetçilik akımlarının var olduğunu maalesef ki gözlemlemekteyiz. Türk toplumu olarak bizim milliyetçilik anlayışımız tamamen yıllar önce Atatürk’ün ortaya koyduğu, insanları ötekileştirmeyen, ırkçı bir milliyetçilik değil, tüm insanlığın eşit olduğu temel insan hak ve özgürlüklerinin ön planda olduğu Demokratik bir milliyetçilik olmalı.
Faşist milliyetçilik bölücüdür, ayrımcıdır.
Demokratik milliyetçilik, ülkenin birlik beraberliğini sağlamak, insanları barış ve hoşgörü ile refah içinde insanları bir arada tutmaktır. Demokratik değerleri ve insan haklarına dayalı hukuku kullanır. Baskıya, ayrımcılığa ve ayrılıkçılığa karşıdır. Irk ve millet düşmanları yoktur...