DEVRİMCİLİK

  Devrimcilik Toplumların geleneksel ihtiyaçlarını karşılayamamış olguların devre dışı bırakılıp, çağdaş kavramların benimsenmesi, çağdaş özgür birey olmaktır. Devrim önce eğitim ve öğrenim özgürlüğüdür. Toplumun yenilenmesi her alanda özgür olmasıdır.

     Bir ulusun geleceğini garanti altına almaktır. Her alanda bilimsel çalışmalar yaparak, üretimi bilimsel yöntemlerle güçlendirmek, toplumu huzur ve güven içinde yarın ne olacağım kaygısı olmadan medeni devletler seviyesine çıkarmaktır.

     Devrimci Ülke sınırları, Vatan toprakları içinde yaşayan her bireyi, Türkiye Cumhuriyetinin eşit vatandaşı olarak görür. İnsanın ırkına, rengine, inancına, diline, mezhebine, cinsiyetine bakmadan bu toprakların kurtarılmasında mücadele etmiş herkesi Türkiye Cumhuriyetinin birer saygın vatandaşı olarak görür.

     Devletlerin amacı halkını sonsuza kadar yaşatmaktır. Bunun içinde, toplumu hak hukuk ve adalet ekseninde kardeşlik içerisinde akıl ve mantıklı bir sistemle ötekileştirmeden yönetmesidir. Bireysel ve çıkar siyaseti toplumların yıkılmasına neden olur.

     Toplumlarda her vatandaş farklı inanç guruplarına sahip olabilir. Kimse kimsenin inancına müdahale edemez karışamaz. Dini inancını kullanarak, başka bir inanç gurubuna baskı yapamaz yok sayamaz. İnsanların en zayıf hassas oldukları konu olan dini kullanarak çıkar ve menfaat ilişkisi içine giremez. Eğer bunları yapıyorsa zaten din ve devlet düşmanıdır. Devrimcilerde bunlar olamaz. Her birey kendi dini inancını özgür bir şekilde yapabilmelidir.

     Bu Vatan topraklarında yaşayan her bir vatandaş eşittir. Devletin vermiş olduğu olanaklardan eşit bir şekilde yararlanmalıdır. Eğitimde fırsat eşitliği olmalıdır. Sağlık, ticaret, memuriyet, sanat ve her alanda insanların Din, dil, ırk, mezhep gibi sıfatlarına bakılmaksızın tamamen liyakat ve fırsat eşitliği temelinde faydalandırılmalıdır.

     Devlet Milleti için vardır. Hükümet bireysel siyasetten uzak toplumsal ve halkın çıkarı, ekonomik, sosyal ve refahı için bir siyaset yapmak zorundadır. Devletin kaynakları hiçbir şekilde ikinci şahıslara peşkeş çekilemez. Devletin kaynakları halkın yararına kullanılmalıdır. Devlet akıl, bilim ve çağdaş geleceğe yatırım yapmalıdır.

     Türkiye Cumhuriyeti Laik sosyal hukuk devletidir ve Cumhuriyetle yönetilir. Cumhuriyet yönetiminde herkes eşittir ve her birey seçme ve seçilme hakkına sahiptir. Hiçbir zümreye üstünlük verilmemiştir. Köydeki tarım işçisi de, fabrikadaki işçi de, memur da, valide herkes seçilebilir. Seçimlere hile ve insan ayrımcılığı yapılamaz.

     Devlet bireye her alanda eşit yaklaşmak zorundadır. Bunun adı eşit bağımsız, özgür bir devlet yönetimidir…