GENÇLİK YORGUN AMA DURUM BU KEZ FARKLI

12 Haz 2025 - 16:04 YAYINLANMA

Aslında her şey 1990’lı yılların başında internet kullanımının görece yaygınlaşması ve cep telefonlarının hayatımıza girmesiyle başladı denilebilir. 
Daktilo ile haber yazan, manuel makinelerle çektiği fotoğrafları banyo için tab yaptıran ve beline taktığı çağrı cihazı yerine cebinde taşıdığı telefonla dilediği yerden telefon görüşmesini gerçekleştiren bizim kuşak için “sosyal ağ yorgunluğu” kavramı, gençlerimize nazaran çok bir anlam ifade etmeyebilir. Ancak durum sanılanın da aksine ciddidir ve artık hükümetler bir takım tedbirler alma aşamasına gelmiştir. 
Konuyu biraz daha açacak olursak, asıl amacı doğru bilgiye mümkün olan en kısa sürede erişmenin eğlenceli metotlarından bir olması gereken sosyal platformlar artık birçok genç için bitmek bilmeyen bir performans sahnesine, anlamsız ve amaçsız bir karşılaştırma bataklığına dönüşmüş durumda. 
GERÇEKLE SANAL BİRBİRİNE GİRMİŞ DURUMDA 
Gençlerimiz bilerek ve isteyerek bu bataklığın başrolündeler ve maalesef bu durum onların ruh hallerine, sosyal ilişkilerine, başarılarına ve daha da önemlisi geleceklerine doğrudan etki ediyor. 
Dijital bir hapishanede, gerçekle sanalın birbirine girdiği bir hayat yaşıyor gençlerimiz.
Sosyal medyada gördükleri mükemmel hayatlar, filtreli yüzler, kusursuz başarılar bir süre sonra kendi hayatlarıyla başkalarının hayatlarını kıyaslamaya doğru gidiyor. Ne yazık ki bu film çoğu kez mutlu sonla bitmiyor. Kendilerini sürekli kanıtlama ihtiyacı hisseden gençlerimiz bir süre sonra yetersizlik hissiyle boğuşuyor, gerçek hayattan zevk alabilme becerilerini kaybediyor ve tarif edemedikleri bir yorgunluk hissiyle yaşamaya mahkûm hale geliyor.
Yeni medya diye tarif edilen ve geleneksel medyadan tamamen ayrışan bu yeni yapının hayatımıza soktuğu bir kavram sosyal ağ yorgunluğu. 
Telefonu elinden bırakamama, bildirimleri kaçırma korkusu, gecenin geç saatlerine kadar sosyal medyada gezinme, sabah uyanır uyanmaz sosyal medyaya girme, sürekli çevrimiçi görünme gibi alışkanlıklar bir süre sonra ciddi uyku sorunlarına, konsantrasyon eksikliğine neden olurken gençlerimizin fiziksel ve zihinsel sağlığını da derinden etkiliyor. 
TEHLİKE SANILANDAN ÇOK DAHA BÜYÜK 
Tüm bunların hepsinden daha da önemlisi sanal dünyada kurulan ilişkilerin gerçek hayattakilerle karışması ve karşılaştırılması. 
Yüz yüze sohbetlerin, samimi ilişkilerin ve fiziksel temasın azalması, gençlerimizdeki yalnızlık duygusunu pekiştiriyor. Empati kurma yetenekleri azalıyor, sosyal becerileri bitiyor ve kalabalıkların içinde yalnızlaşan bir nesil ortaya çıkıyor.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün cumhuriyeti emanet ettiği gençlik artık göz ardı edilemeyecek kadar ciddi bir sorunla karşı karşıya. 
Toplumsal sorunlara duyarlı önceki nesil “Yusufiye” diye adlandırdıkları hapishanelerde vatanın değerini anlarken, bugünün “dijital hapishanelerine mahkum edilen” günümüz gençliği vatan kavramının kutsallığından bihaber yetişiyor. 
Umarız ve dileriz ki, yetkili ve etkili mercilerde bulunanlar bu görünmez tehlikenin bir an önce farkına varırlar ve “aile yılı” ilan edilen bu yıldan başlamak üzere gerekli tedbirleri alırlar.

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: