Bir meczubun hezeyanları!
Siyaseten bitmişliğin ve tükenmişliğin zirvesinde debelenen bir meczup, Büyük Birlik camiasına sataşarak kendince bir değer görmenin sevincini yaşamaktadır. Çünkü bu şehirde yıllardır oturduğu küflü koltukta kimse tarafından ciddiye alınmamış, memleket adına ne bir öneri, ne bir proje, ne de bir eleştiri ortaya koyamamış bir figürdür. Hal böyle olunca, reklamın iyisi kötüsü olmaz mantığıyla en sert kayaya çarpmayı tercih etmesi şaşırtıcı değildir.
Oysa kendisinin eleştirme cüreti gösterdiği Büyük Birlik camiası, kurulduğu günden bu yana liderini inandığı davası uğruna şehit vermiş, ilke ve duruşundan otuz iki yıl boyunca bir milim sapmamış, Türk siyasi tarihinin her döneminde en parlak yıldızı olmayı başarmış bir harekettir. Üstelik bahsi geçen meczubun isnat etmeye kalktığı PKK ve her türlü terör konusunda Türkiye’nin en kararlı, en net, en tavizsiz duruşuna sahip siyasi yapısıdır.
Ne 2013’teki birinci çözüm sürecinde ne de bugün dillendirilen ikinci sözde barış sürecinde, Büyük Birlik Partisi hiçbir zaman teröre anlayış gösterenlerin yanında olmamış; aksine sürecin karşısında, milletin ve devletin yanında dimdik durmuştur. Terör örgütlerine ve yandaşlarına güven duyanlarla arasına en kalın çizgiyi çeken tutum, bu hareketin karakterinin en net göstergesidir.
Bugün Cumhur İttifakı içinde olmasına rağmen çözüm süreci benzeri girişimlere en gür ve tavizsiz itirazı yükselten isim, Büyük Birlik Partisi’nin Genel Başkanı Sayın Mustafa Destici’dir. Çünkü konu milli birlik, vatanın bölünmez bütünlüğü ve devletin bekası olduğunda, Büyük Birlik camiası hiçbir şahsi ikbal hesabı yapmadan sadece vatan, millet ve bayrak tarafında mevzilenir.
Eğer “vatanseverlik” kavramının nesnel bir karşılığı olması gerekseydi, bu hiç kuşkusuz bir Alperen olurdu.
Sivas ölçeğine baktığımızda da durum aynıdır. Daha geçen ay İl Genel Meclisi’nde BBP Grubu olarak TBMM’de bebek katili Öcalan lehine atılan sloganları en sert şekilde kınamış, Türk bayrağını açarak söz almış, devletin varlığının ve milletin birliğinin tartışılmazlığını tüm kamuoyuna ilan etmişlerdir. Anayasanın ilk dört maddesinin değiştirilemezliğine dair tavizsiz duruş da yine bu camianın kararlılığının ifadesidir.
Hal böyleyken, bir meczubun hezeyanlarını ciddiye almak, onlara hak ettiklerinden fazla değer vermektir. Büyük Birlik Partisi bu ülkenin sigortası, Alperenler ise bu milletin çimentosudur.
Ve unutulmamalıdır ki:
Güneş balçıkla sıvanmaz. Bu camiaya çamur atanlar, önce kendi ellerinin kirleneceğini bilmelidir.