“Manda ve himaye kabul olunamaz!”

4 Eylül Sivas Kongresi, “Manda ve himaye kabul olunamaz!” şuuruyla, ulusal bağımsızlık düşüncesinin benimsendiği, Türk milletinin âdeta küllerinden yeniden doğduğu, Millî Mücadelemizin ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kuruluşunun en önemli dönüm noktasıdır.

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına kucak açarak 108 gün Millî Mücadelenin merkezi olan, kültür ve medeniyetler beşiği Sivas; “Millî sınırları içinde vatan bölünmez bir bütündür, parçalanamaz!” ifadesinin bütün dünyaya ilan edildiği bir il olarak tarihteki yerini almıştır.

Devletimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Burada bir milletin kurtuluşunu hazırlayan kararlar verildi” diyerek önemine vurgu yaptığı 4 Eylül Sivas Kongresi, vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı konusunda Türk milletinin ortak sesi olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı Sivas Kongresi, kadim bir tarihe sahip olan Türk milletini bir bütün olarak harekete geçirmeyi sağlamış ve bu tarihi gelişmelerin devamında Millî Mücadelemiz, Cumhuriyetin İlanıyla sonuçlanmıştır.

Milli ve manevi değerlerimiz ışığında muasır medeniyetler seviyesine çıkma, hatta onu aşma ilkesine bağlılığı temel değerleri arasına alan Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Millî Mücadele ruhunu eğitimde ve bilimde de yaşatma kararlılığındadır. 102 yıl önce Sivas Kongresi’nde “Manda ve himaye kabul olunamaz!” şuuruyla benimsenen ulusal bağımsızlık düşüncesi, bugün uluslararası saygınlığa sahip araştırma üniversitesi olma vizyonuyla hareket eden Üniversitemizde aynı kararlılıkla devam ettirilmektedir. Bilimin evrensel ilkelerine bağlı olarak yerel ve küresel düzeyde topluma katkı sağlama, özellikle savunma teknolojileri ve tarım bilimleri başta olmak üzere mühendislik alanlarında ileri teknoloji geliştirme ve ürüne dönüştürme misyonuyla hareket eden Üniversitemiz, Millî Mücadele ruhunu bilimsel platformda da sürdürmektedir.

Bu duygu ve düşüncelerle; 4 Eylül Sivas Kongresi’nin 102. yıl dönümünü kutluyor, Devletimizin Kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, Kongre delegelerini ve bu cennet vatan uğruna canlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmetle ve saygıyla anıyor, gazilerimizi minnet ve şükranla yâd ediyorum DEDİ.