CUMHURİYET’İN İÇİNDEKİ ARA REJİM

15 Eyl 2025 - 12:43 YAYINLANMA

Osmanlı İmparatorluğu’nun içeresindeki demokratikleşme çabaları maalesef yıllar içeresinde sekteye uğramış. Bunun devamında yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti çağının ötesinde hamleler yaparak birçok Avrupa ülkelerinden önce kadınlara seçme ve seçilme hakkı vermiş. Yani insanları padişahın kulu olmaktan kurtarmış serbest bireyler halinde yaşamasını sağlamıştır. Tabi bu süreçte bu halen yeni rejimi kabullenmeyen ve sürekli olarak padişahlık dönemini özleyen bir damar günümüze kadar tarikatlar ve sağ merkezli siyasi partilerin desteğiyle yaşam bulmuşlardır.

   Ancak bu akımı destekleyenler öyle bir yanığı içine düşmüşler ki bir yandan demokrasinin ve ilmin nimetlerinden sonuna kadar faydalanmış öte yandan Cumhuriyet’e ve ATATÜRK’e sürekli olarak bir husumet içinde olmuşlardı. Bu yanlış tavır içerisinde o kadar tezatlıklar bulunduruyor ki bir iki örnekle bunu açalım.

 Kendi kitlesine ‘Batı’ dünyasını sürekli İslam karşıtı olarak gösterip, en çok ticari ilişkiyi, en çok lüks tüketim mallarını aldıkları önemli bir örnektir. Diğer bir örnek ise kendi tabanına CİHAT yapmaya özendirirken ellerindeki birçok çeşit silah, bombayı yine CİHAT edeceklerini söyledikleri EMPERYALİST ülkelerden yasadışı yollar ile alarak sürekli bir mezhep ya da etnik çatışma üzerinden uluslararası silah tüccarlarına hizmet ettiklerini yüzyıllardır görmekteyiz. Bu anlayışın ortak özelliği ise sanki Osmanlıda çok müreffeh bir şekilde yaşamış eğitim düzeyi Cumhuriyet rejimine geçince düşmüş, Kurtuluş savaşında keşke Yunan galip gelseydi diyecek kadar alçalmış kişiler maalesef kendisini kurtarana rahmet okuyacağına ona ağıza alınmayacak hakaretlerde bulunduklarını üzülerek gördük.

   Geldiğimiz nokta da ise o eski rejime özenenlerin son 23 yıl içeresinde ülkeyi nerden nereye getirdiğini ekonomik ve sosyal açıdan yaşadığımız olaylarla acı şekilde tecrübe ettik. Bunun neticesinde ülkede ne hukuk kaldı nede yasa. Eğer böyle giderse iktidarı en çok savunan kimseler bile bir yerden sonra bu ara rejimden nasibini alarak belki de bugün istemedikleri demokrasiye TALİBAN  rejiminden kurtulmak için bir AMERİKAN  uçağına sarılmaktan daha çok sarılacaklarını şimdiden düşünüyorum. O yüzden demokrasinin nimetlerini bilmek bunların uzun soluklu süreçler olduğunu düşünmek, iradeyi hiçbir zaman bir kişiye teslim etmemek. Yani son günlerde yaşadığımız demokrasi içeresinde otokrasiye karşı çıkmak her bir vatandaşımızın görevi olmalıdır.

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: