SARAYIN HİMAYESİNDEKİ, TOPUKLU
Manda ve himaye fikri; 1. Dünya Savaşı’nın ardından, az gelişmiş ve kendisini yönetemeyecek kadar zor durumdaki ülkelerin, bir süreliğine gelişmiş bir ülke tarafından idare edilmesine dayanmaktadır. Bu devletlerin bağımsızlıklarına kavuşacakları güne kadar, Milletler Cemiyeti adına bazı büyük devletler tarafından yönetilmesini öngören bu sistem, sömürgecilik faaliyetlerini sona erdirmek için düşünülmüş fakat uygulamada sömürgecilik ile benzer sonuçlar doğurmuştur. Tabi bu fikir öncelikle devletleri için kullanılmış olsa da günümüzde kendini yönetemeyen kişiler içinde kullanılan bir ironidir.
Son günlerde yaşanan siyasi çalkantılar gelinen noktayı hem muhalefet hem de iktidar açısından açıkça dışa vurmuştur. Çünkü amaca gidebilmek için yapılan etik dışı hamleler gün yüzüne çıkmış, deyim yerinde ise rögar kapağı patlamıştır. Bir Belediye Başkanı ya da bir Milletvekili bölgesinde o kişiye ya da mensup olduğu partiye oy veren vatandaşın oyunu tam tersi bir siyasi partiye yönelmesi hem seçmene hem de bağlı bulunduğu siyasi harekete büyük bir saygısızlık içermektedir.
Ancak günümüzde iktidarın yanında ise her türlü günahım affa uğruyor. Açılan soruşturmalar biranda sonlanıyor yani makbul kişi oluyorsun. Öte yandan velev ki muhalefetin safında ise sinekten yağ çıkartarak her türlü olumsuz uygulama ile karşı karşıya kalıyorsun. Bir başka durum ise başka bir yerden istifa edip muhalefete katılınca da maalesef o kişilerde makbul oluyor. Anlayacağınız kişiye, partiye veya o anki pozisyona göre her iki tarafta fırsatçı bir yaklaşım sergileyerek günü kurtarama telaşındalar.
Peki, olması gereken ne? Derseniz birkaç cümleyle şöyle özetlenebilir:
-Tüm seçilmişler ve kamu görevi yapanların mal bildirimleri üzerindeki gizlilik kalkması,
-Tüm seçilmişler ve kamusal görev yapanların mal beyanları üzerindeki gizlilik kalkması.
- Parti değiştiren milletvekilleri, çıkar sağladığı saptanırsa "haksız mal edinmiş" sayılarak TBMM üyeliğinden çıkarılabilmesi.
-Yurtdışında da araştırma yapabilecek olan komisyonun izni olmadan milletvekilleri hediye alamayacak.
-Milletvekilleri, ücret karşılığı iş takipçiliği yapamayacak, bankalar, finans ve sigorta kurumlarında ücretsiz de olsa görev üstlenemeyecek, kamu kesimiyle hiçbir ihale ve taahhüt ilişkisine girememesi,
-Hangi siyasi partiden seçildiyse oradan başka bir siyasi partiye geçememesi, ya da tamamen milletvekilliğinde veya belediye başkanlığından istifa etmesi gibi belli başlı kriterler yasalaşmadığı sürece siyasi hayatımızda topuklar kırılır, gömlekler değişir.