İNSAN ELİNDEKİNİN NANKÖRÜ ELİNDE OLMAYANLARIN DA HAYRANIDIR - Nevin KILIÇ
Ömrümüz boyunca bir hayal kurar ve gerçekleştirmek için gece gündüz çalışırız. Kimimiz hayallerine kavuşur kimimiz yanından bile geçemeyiz. Hayatımız bir yarış pisti olur. Hep başkalarıyla yarıştığımızı düşünürken gerçekte bizler kendi kendimizle yarışırız. Maalesef bunu zaman geçtikten belki elimizdeki fırsatları kaçırdıktan sonra anlarız. Geriye dönüş olmadığı gibi kaçan balıkta büyük oluyormuş. Sonra kalan ömrümüzü keşkelerden bir […]
Ömrümüz boyunca bir hayal kurar ve gerçekleştirmek için gece gündüz çalışırız. Kimimiz hayallerine kavuşur kimimiz yanından bile geçemeyiz. Hayatımız bir yarış pisti olur. Hep başkalarıyla yarıştığımızı düşünürken gerçekte bizler kendi kendimizle yarışırız. Maalesef bunu zaman geçtikten belki elimizdeki fırsatları kaçırdıktan sonra anlarız. Geriye dönüş olmadığı gibi kaçan balıkta büyük oluyormuş. Sonra kalan ömrümüzü keşkelerden bir çerçeve yapıp içerisine hapsediyoruz. Gözümüz hep arkada, geçmişte, kaçırdığımız fırsatlarda kalıyor. Sonra insanlar kendilerini bırakıyor, imkanlarını elindeki değerleri unutuyor ve değerini görmüyor hep karşısındaki insanlara özeniyor. Onları o kadar çok değerle kaplayıp erişilmez raflara bırakıyor ki kendisi de ulaşamıyor.
Bütün insanlar dersek abartı olmaz herkes birbirinin yaşamlarına özeniyor. Kendilerini beğenmiş narsist olanlar egosu tavan yapan sonradan görme cehalet küpleri hariç. Çünkü bu küpler kırıldığında diğer insanlar bakıyor ki içi boş. Ve küf kokuyor. Bencillik kokuyor. Bu tür insanlar karşısındaki insana bencillik yaptığını düşünürken bakıyorsunuz ki o kişi en büyük bencilliği kendisine yapış elindeki değerlerin kıymetini bilemediği için kaybetmiştir. Bu tür davranışlarla kendilerini yalnızlık parmaklıklarının içine hapsediyor. Örümcek ağı gibi sarıp sarmalıyor yaşadığı yalnızlığı.
Hayran olduğu, uğruna çok şeylerden vazgeçtiklerinin değersiz olduğunu gördüklerinde ise kaybettikleri zamanın ardından yas tutuyorlar. Her zaman dışarıdan insanlara komşunun tavuğu komşuya kaz görünür. İçine girdiğinizde göründüğü gibi olmadığı o kaz görünen tavuk insanları hayal kırıklığına uğratır.
Ne yazık ki elimizdeki değerlerin kıymetini kaybedince anlıyoruz. Her insan ömrü boyunca bu hatayı yapmıştır. Elimizdekilere hakkettiği değeri vermiyor kıymetini bilmiyoruz. Bu değerler annemiz, babamız, eşimiz, arkadaşlarımız, dostlarımız, işimiz, okulumuz canlı cansız bizlere değer veren katkısı olan her şey olabilir.
Sevdiğimiz başarılı insanları örnek alabiliriz. Kıskançlık yapmadan onları rehber edinebiliriz. Onlarda kıskançlık hainlik yapmadan örnek olarak yol göstermeleri gerekir. İçinde bulunduğumuz dönemde kıskanç olmayan hainlik yapmayan insanları bulmak çok zor. Bazı insanlar O kadar benciller ki kendilerinden başkasını düşünmezler. Bazı insanlar ise kıskançlıktan çıkarları için yapmadıkları kötülük kalmaz. Her yolu mubah görürler. Söyledikleri ile yaptıkları birbirini tutmaz. Başı kıçı ayrı onar der atalarımız. Başarılı olanlarda, başarısız olanlarda hatta hiç çaba göstermeyenlerde ortak bir noktada buluşurlar. Elindekilerin değerini bilmez hep karşısındakilerin sahip olduklarıyla yarışır. Özenti bitmez insanın hayatında. Kıskançlıklarını yenen vardır mutlaka.
İnsanlar hangi yolu seçerse seçsin er veya geç gittikleri yolun faturasını öderler. Mutlaka bir hesap kesilir ve o hesap ödetilir. Ha bu dünyada ha ahirette. İnsanın elinde olan o hesabın faturasının nasıl kesildiğidir.
Faturalar kesilip hesaplar ödenmeden herkes elindekilerin değerini bilsin. Gittiği yolunu temizlesin ki sonrasında rahat etsin. Başlıktaki gibi insanlar elindekilerin sahip olduklarının nankörü elinde olmayan kaybettiklerinin ise hayranıdır. Yani pirince giderken evdeki bulgurdan olmayın.