2002 yılında 1 Dolar 1.50 Kuruş, Motorin 1.48 kuruş iken Türk Lirasının ne kadar değer kaybettiğini Fabrikaların, tersanelerin özelleştirme adı altında yabancılara adeta peşkeş çekildiğini, tarım ve hayvancılığın bitirildiğini ve tam bağımlı bir Ülke haline getirilmesinin temellerini geçmişten başlayan ve devam eden aynı siyasete aramak lazım.
1950'lerde Türk tarımını bitirme projesini başarıyla hayata geçiren ABD, projenin kalan parçalarını 1960’larda tamamlamaya devam etmiştir. Örneğin 24 Şubat 1963 tarihli “Zirai Maddeler Ticaretinin Geliştirilmesi Hakkındaki İkili Anlaşma” ile ilgili olarak ABD Türkiye’ye 24 Eylül 1963 tarihinde 11513 sayılı resmi gazetede yayımlanan bir nota vermiştir.
Verilen notanın 1. Bölümünde ABD Türkiye'nin zeytinyağı ihracatını 10.000 tonla sınırlamıştır. Eğer Türkiye verilen sınırı aşarsa kendi dövizi ile ABD’den aynı miktarda nebati yağ satın alarak Cezalandırılacaktır. Böylelikle ihtiyaç fazlası zeytinyağını dışarıya satamayacak, fiyatlar düşecek, zarar eden üretici hem fakirleşecek, hem de ürününü satamadığı için üretimden vazgeçip, zeytin ağaçlarını kesip odun olarak yakacak ve işçi olarak İstanbul’a ya da Almanya’ya gidecektir. Türkiye’nin zeytinyağı üretimi arttırması, Amerika’nın nebati yağların satışını etkileyeceği için, Türkiye’nin çıkarlarını baltalamıştır. Türk tarımına ve çıkarlarına büyük bir darbe vuruştur.
Notanın 2. Bölümüne göre Türkiye’ye satılan buğdayı, Türkiye ihraç etmeyecektir.
Notanın 3. Bölümünde Amerika’dan satın alınacak tarım ürünleri için Merkez Bankasına yatırılacak Türk lirasının Amerikalılar tarafından nasıl kullanılacağı anlatılmıştır.
ABD'nin sömürge ülkelerinde bile benzerine az rastlanabilecek bir küstahlıkla ve cesaretle “Bağımsız” Türkiye Cumhuriyeti’nin seçilmiş hükümetine sunduğu bu nota Atatürk'ten sonra Türkiye’nin yeniden, Osmanlı Devleti gibi emperyalizmin pençesine düştüğünü göstermektedir. Atatürk'ten sonra Türkiye'yi yönetenlerin Türkiye’yi yeniden “bağımlı” bir ülke haline getirdiklerini göstermektedir.
Türkiye 1950’lerde ve 1960’lardaki Hükümetler sayesinde ABD’nin gerçek anlamda sömürgesi haline getirilmiştir. Atatürk’ün “milletin efendisi” olarak adlandırıp her bakımdan kalkındırmaya çalıştığı Türk köylüsü zaman içinde bitirilmiş, bir zamanlar kendi kendine yeten Türk tarımı baltalanmış, sebze tohumu dâhil en temel tarım ve hayvansal ürünlerini yabancı ülkelerden alır hale gelmiştir. Günümüz hükümetleri ise aynı siyasi çizgiyi takip ediyor ve geleceğimizi daha ağır şartlarla ipotek altına almaya devam ediyor.
25 Aralık 2023
