https://www.sivaskizilirmak.net/files/uploads/user/17d23e54aab31807fc9060d0d191161b-e44af8896769262b9c49.jpeg
Ali DAĞ

DİN ve DİNCİ EĞİTİM

01-04-2024 13:32

 Toplum olarak ne yazık ki “ikiyüzlü” bir toplum olduk. Başta politikacılar olmak üzere halkı aldatıyorlar. Anlaşılmaz bir şekilde halk da sanki aldatılmayı seviyor sanki. “Temiz toplum, temiz siyaset” diyenler rahat bir pişkinlikle, sırtlarındaki yolsuzluk dosyalarıyla kirlilik abidesi olarak ortada dolaşabiliyorlar.

     Sadece politikacılar değil bu ikiyüzlüler. Medya, bilim yuvası olması gereken üniversiteler, bürokrasi, kısaca halkın örnek alması gereken önder diye tanımlanan kişilerde aynı durumda. Dış politika da aldığımız yenilgiler medya tarafından kamuoyuna “büyük zaferler kazandık” diye yutturuluyor.

     Medya kendi bireysel çıkarları için dün “ak” dediklerine, bugün “kara” diyebiliyorlar. Bu söylemleri ile de övünüyorlar. Sadece iki yüzlü değil aynı zamanda çok da pişkin bir toplum da olduk. Tüm bu olumsuzlukların tamamı kamuoyunun gözleri önünde olurken kimse sormuyor sorgulamıyor gerçekleri aramıyor. Toplumu kandıranlar ise halkın içinde göğsünü gere gere geziyor, birde halk tarafından saygınlık görüyor.

     Gördüğüm kadarı ile bu “ikiyüzlülüğün” ve “pişkinliğin” altında bu denli yaygınlaşmasında iktidarların “takkıyyeci” tutumu var. İktidarların hedefi, amacı ile söylemleri farklı olunca ikiyüzlülük ve pişkinlik birer “toplumsal özellik” kazanıyor.

     Kuran kursları, kaçak kuran kursları, mecburi din eğitimi ve İmam Hatip eğitimi de, “din eğitimi” ile “dinci eğitim” kasten birbirine karıştırılarak aynı ikiyüzlülük ve pişkinlik içinde tartışılıyor.

     Din eğitimi, çocuklarımızın kutsal değerlerini, dinlerini öğrenmelerine yönelik bir eğitimdir ve gönüllülük esasına göre sunulduğu zaman hiç kimsenin buna itirazı olmaz olamaz. Sorun din eğitiminin dinci eğitime dönüştürülmesinde ve dinci eğitimin, topluma din eğitimi adı altında, genel eğitime egemen olacak bir şekilde empoze edilmesinde yatıyor.

     “Dinci eğitim” yöntem olarak dogmatiktir, yani bilimsel yönteme, sorgulayıcı ve araştırıcı yaklaşıma karşıdır; din dogmalarının tüm dünya görüşünün ve tabii bilimsel olarak irdelenmesi gereken gerçeklerin de temelinde yatan bir biçimde öğretilmesine yönelik bir ezberciliktir.

     İçinde bulunduğumuz yüzyıl dünyasında, geleceğimiz olan çocuklarımızın “din eğitimi” almalarında hiçbir sakınca yok ama “dinci eğitimle” yetiştirilmeleri, (Demokratik ve Laik Devlet rejimin temellerinin sarsılmasını) tüm toplum olarak, dünyadan geri kalmamıza ve ortaçağa dönüşe kadar götürür. Maalesef ki günümüz Türkiye'sinde “dinci eğitim”, “din eğitimi” olarak yutturulmaya çalışılıyor. Vatandaşlar bireyler olarak geleceğimize, dinimizi de doğru bir şekilde öğrenerek sahip çıkalım…

01 Nisan 2024

 

Neler Söylendi?
sanalbasin.com üyesidir