https://www.sivaskizilirmak.net/files/uploads/user/17d23e54aab31807fc9060d0d191161b-e44af8896769262b9c49.jpeg
Ali DAĞ

TÜRK MÜSLÜMANLIĞI

11-03-2024 13:19

 Türk Müslümanlığını anlamak için, Türk Anadolu İslam anlayışını incelemek gerekir. Burada en önemli faktör Türklerin İslam anlayışında Horasan’dan etkileşimidir. Türkler Müslüman olduktan sonra, Ahmet Yesevi'nin, Hacı Bektaşi Veli'nin, Mevlana’nın ve Yunusun hümanist görüşlerinden oldukça etkilenmişlerdir.

     Bu nedenle Anadolu Müslümanlığı, Arap Müslümanlığından büyük ölçüde çok daha farklı ve hoşgörülüdür. Bu farklar Osmanlı döneminde Yavuz sultan selim döneminde kanlı çatışmalara sebep olmuştur. Yavuz'un katlettiği insanlar öz be öz Türk Türkmenlerdir.

     Unutulmamalıdır ki Ortaçağ, Dinlerin Mezheplerin, günümüzdeki siyasal partilerin karşılığıdır. Bu nedenle Zapt edilen topraklar, korunması için savaşlar hep ya din ya da Mezhepler üzerinden yapılmıştır. 

     Osmanlıyı Cihan İmparatoru yapan Türkmenler ne yazık ki ilerleyen zamanlarda sürekli zulme uğramıştır. Osmanlı ile sürekli rekabet halinde olan, Kendisi de Türk olan, İran’ın ünlü İmparatoru Şah İsmail taraftarları binlerce Türkmen Alevi –Bektaşileri, Osmanlı Sultanı Yavuz, yanına Kürt beyi İdris-i Bitlisi’yi de alarak katletmişlerdir. Kızılbaşların katli için fetvalar çıkartmıştır. Oysa Osmanlı’nın kuruluşu Alevi Bektaşi felsefesidir. Osmanlı’yı Osmanlı yapan aynı felsefedir.

     Mezhep savaşları Osmanlı zamanında da kardeşi kardeşe kırdırmak İmparatorluğun büyük ölçüde zayıflamasına yol açmıştır. O dönem, Mezheplerin ve dinlerin siyasal işlev gördüğü dönemdir. Ne yazık ki bu olayların üzerinden yüzlerce yıl sonra bile, günümüzde Türkiye Cumhuriyeti’nde hala bu Mezhep savaşları çıkarılmak istenmiş, çıkartılmış, pek çok insanın kanı akıtılmıştır katledilmiştir.

     Şunu belirtmek gerekir ki Orta Çağ’da da Yeni Çağ’da da siyasetin bir örgütlenme biçimi olan mezhepler ve din, günümüzde fanatik dincilerin (Dindarlar değil) elinde inanca dayalı politikanın aracı olmayı sürdürmektedir.

     Günümüz Türkiye'sinde dincilik (Şeriatçılık) ve ırkçılık (özellikle ayrılıkçı ırkçılık) tehlikeleri ne yazık ki, insan haklarını ve demokrasiyi tehdit eder boyutlara ulaşmıştır. Son zamanlarda bütün dünyaya egemen olan “dinci bakış”, en çok zararı şimdilik başka bir örneği görülmeyen laik ve demokratik bir Müslüman ülke olan Türkiye’ye vermektedir.

    Tarihsel gerekçeleri ve toplumsal süreçleri kendi saplantıları doğrultusunda eğip bükenler ile cahil ve sahtekâr politikacıların el ele verip bizleri tarihten ve toplumsal gerçeklerden kopardığı bir dönem yaşıyoruz.

    Anadolu Türkmen inançlarını yani tarihimizi geçmişimizi bilmeden, İdeolojik inançlar, insanların devlet karşısında doğuştan eşitliğine dayalı bir demokrasi ve insan hakları anlayışı ile dengelenmezse, Hitler Faşizmi ya da El Kaide terörü gibi, kitlesel cinayetlere yol açan sapmalar ortaya çıkar.

     Geri dönüşü en zor olan yola girmemek için her ferdin tarihten ders alarak yarınlara umutla sevgiyle hoşgörüyle bakmalıyız… 

11 Şubat 2024

Neler Söylendi?

İsmail

Ali başkan güzel bir makale olmuş tebrikler efendim 2 ay önce
sanalbasin.com üyesidir