https://www.sivaskizilirmak.net/files/uploads/user/imagesZ11_1.jpeg
ALP HAN

DEĞİŞMEDİK DİYENLERE İNANMAYIN

27-07-2021 11:57

Elinde papatya sanki aşk falı açıyor. Değişti, değişmedi, kim değişti, kim değişmedi, nasıl değiştik, kimler değiştirdi?

 Uzayıp gidiyor. Seviyor sevmiyor gibi!

 Aşk falı genelde seviyor ile biter.  İhtimal, sevmiyor ile bitse bile, derhal bahane hazır, bir yaprak atlamıştım galiba? Zira gönülden geçen seviyor ile bitmesi, aksi kabul edilemez.

Değişim dediğimiz gerçeklikte süreç içinde, süreci yaşayanlar için böyle gelişiyor.

 Bazen kabul etmesek de veyahut ta dün kabul edilemez saydığımız hassasiyetlerimiz, zaman içinde değiştiğin de, ne kadar makul buluyoruz farkında değiliz?

İnsanlar bilinmeyenden korktukları için değişimden kaçınırlar ancak, idrak ettikçe de değişimin bir gerçeklik olduğuna inanırlar.

Değişmeyen tek şey, değişimin kendisidir, derler ya?

Evet değişiyoruz.

 Hem de öyle değişiyoruz ki normal zamanda kesinlikle kabulü mümkün olmayan hassasiyetlerimiz bile değişiyor!

 Elbette değişmez naslarımız da var!

 Mütedeyyin, muhafazakâr bir toplum için “Zina ”kesinlikle bir suçtur.

İslam İnancında da suçtur. Eğer yasalarımız şeriata göre referans alınıp yapılsaydı “Zina” her zaman suç olarak karşımızda dururdu.

 Elbette laik yapının hukuki zemini, çağdaş normların müeyyideleriyle yapılmıştır. Dolayısıyla anlayış farkı süreç içinde zinayı suç olmaktan çıkardı.

1926 yılı Türkiye’ sinde yürürlüğe giren Türk Ceza Kanununda suç olarak kabul edilmiş “Zina” 2004 Türkiye’sinde muhafazakar bir siyasal yapılanmanın iktidarında yapılan düzenlemeyle, TCK dan suç olmaktan çıkarılmıştır.

Çok marjinal bir örnek verdim. Keza normal zaman da Zina’ nın suç olmaktan çıkarılması konuşulsa, mütedeyyin ağırlıklı toplumun, ciddi bir tepkiyle karşılık vermesi beklenir.

 Ama bakınız toplum da kabullenmiş.

 Aslında siyaset kurumu oy kaygısı ile hiçbir şartta öneremeyeceği bir düzenlemeyi, sürecin oluşturduğu ortam ve dış dinamiklerin dikte etmesiyle değiştirmeyi kabul edip gereğini yapabildiler.

Değişim dediğimiz olgu, ne kadar karşı konulamaz bir gerçeklik.

Belki insanın en zayıf noktası da burası?

Değişiyoruz.

 Kimi insanlara göre en hassas ve değişmesi mümkün değil diyebileceğimiz hassasiyetlerinin bile değiştiğini görünce, sanırım bu olgunun karşı konulamaz normal bir davranış olarak görmek toplumsal gerçeklik günümüzde.

Gördüğünüz gibi papatya falında değişim çıktı.

Olayın neresinden yaklaşır ve bakarsanız bakın sonuçta değişim kaçınılmaz.

 Elbette bazı hususlarda değişimin bu kadar marjinal ve keskin olmasının ne kadar doğru olduğu da tartışma götürür?

 Acaba bu gerçeklerden yola çıkarak, büyük konuşmamak mı gerekir? Özellikle de politikayı meslek edinenler!

Gününün yarısını halka yalan söyleyerek geçirip, geriye kalan yarısında da o yalanlarına kendini inandırarak geçirenler kastım size.

Neler Söylendi?
sanalbasin.com üyesidir