https://www.sivaskizilirmak.net/files/uploads/user/imagesZ11_1.jpeg
ALP HAN

KALBİNİZ MUTMAİN OLANA KADAR SORGULAYIN

06-09-2022 13:15

Siyasetin kurnazları, hep kendilerine yontma dönemi sona erince, zamanında kendileri için istemediklerini başkaları için hem de ahkâm keserek isterler.

 Bunu bir marifet gibi sunanlar, sözde toplum mühendisleri olarak bazen de bir bilen edasına kapılırlar zamanla.

Yakın siyaset tarihinin takvim yapraklarına bakınca, bu tarife uyan çokça siyaset adamına rastlarsınız.

 Alışkanlıklar öyle etkili oluyor ki iktidar-muhalefet ikileminde de farklı davranışlar göstermenin siyasetin gereğiymiş gibi algılatıyorlar insanlara.

Hâlbuki problemler ve çözüm yolları iktidar ve muhalefet olmakla değişmemelidir. Belki bazen şartların değişmesi realiteleri güncellemek gerektiğini bize gösterebilir. Ancak bu da çok nadiren olması gereken bir durumdur.

Halkı şahsi ikballeri için bir araç gibi görenler, maalesef bu yola sık sık başvurmuşlardır. Halk da bu duruma ‘Gayri döneklik’ adına bile bile lades demiştir.

Aslında o döneklik meselesi de cin siyasetçilerin bir tutunma aracı olarak bilinçlice ortaya atılan bir yutturmacadır.

Lakin yeni kuşak, eskilere göre daha sorgulayıcı olunca, siyasette de kurallar değişmeye başladı. Hacı babalara yuttursanız da genç nesil yutmuyor artık. Dün dündür, bugün bugündür diyemeyecek kadar rasyonel siyasi argümanları bulmak zorunda yeni siyaset kurgulayıcıları.

İşte olması gerekende burada ortaya çıkıyor.

 Sorgulayıcılık,sorgulamak,kalpler mutmain olana kadar araştırıp, mukayese ve idrak yeteneği ile ikna olmak. Sorgulamak insanların davranışları karşısında bir oto- kontrol sistemi oluşturur. Bunu kurabilenler işlerini tesadüflere bırakmadan yürütmeyi becermişlerdir.

Diyebilirsiniz ki bu bir arz- talep meselesidir. Sark kurnazlığı mantığı içinde arz-talep dengeleriyle açıklamanın mümkün olacağı bu yaklaşım, akılcı mantıkla izah edilemez.

 Bizleri batılılardan ayıran da işte bu duygusal yoğunluğun sonucu akılcılıktan uzak mantık yürütme tarzıdır.

Elbet duygusallık bir insani vasıftır.

 Lakin kurnaz insanların kendi siyaset oyunlarında halkın bu durumunu zaaf gibi değerlendirip, sömürüye dönüştürmesi yanlıştır. Mühim olan bu oyuna gelmemektir.

Yıllar boyu eskimeden siyaset sahnesinde yer alan politikacıları bir gözünüzün önüne getirin ve düşünün lütfen.

 Onları bu kadar eskimeyen yapan hangi doğruları ve icraatlarıdır?

Öyle olsaydı ülkemizin bugün ki konumu daha farklı ve iyi olmaz mıydı?

Değilse düşünmemiz gereken gerçekleri fark etmeliyiz artık.

Ülke nüfusunun yüzde 70’i yardıma muhtaç kamu çalışanı, emekli, dul, yetim, asgari ücretli ve tarımla uğraşan bir ülkenin, muhtaçlık kültüründen uzaklaşması mümkün olamaz.

 Bu şartlarda duygusal sömürüye açık, akılcı düşünmesi çok zordur. Dolayısıyla ister cennetten yer senedi satarak, isterseniz de dış güçleri ve faiz lobilerini nutuklarla her gün şamar oğlanına çevirerek geminizi yürütürsünüz.

Siyasetçiler bir şark kurnazlığı içerisinde siyasetin kolay yolunu bulmuş, kendini sorgulamayan toplumun sosyal yardım rüşvetleriyle kandırılacağını biliyordu ve gemisini karada yürüttü.

Hafızası olmayan toplumun geleceği olmazmış.

 Hafızalarınızı canlı tutun ve sorgulamayı öğrenin.

Dün dündür- bugün bugündür diyeceklere fırsat vermeyin.

 Havanda su dövenlere de aldanmayın.

 Aksi halde eller aya sizler hep yaya kalırsınız.

 Anladınız mı?

Neler Söylendi?
sanalbasin.com üyesidir