Rabıtta-al-Alam-al-İslami adlı şeriat örgütü Suudi Arabistan’da kurulmuş amacı kendi rejimin yurt dışında yayılması amacıyla İslam ülkelerinin imamlarını ve buna benzer faaliyetlerini finanse etmek için yola çıkmış bir irticai örgüttür.Bunun biline adı ise RABITA ‘dır.Bu örgüt 1980 darbesinde sonra Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Başbakan Bülent Ulusu ve Bakanlar Kurulu ‘nun imzasıyla RABITA nın kasasından yurt dışında görev yapan imamlarımızın, 1100 dolarlık maaşlarını Dinayet İşleri Başkanlığın ı ödem iştir. Gerekçe olarak yeterli paranın bütçede olmaması ve dolar ile ödemenin o dönemdeki güçlüğü dile getirilmişti. Oysaki asıl gerçek Ülkeyi başka bir mecraya çekmek isteyenlerin iç dünyasındaki emellerini SUUDİLER üzerinden yapmaktan başka bir şey değildi.
Atılan bu tohumların acı meyvesini 15 Temmuz 2016 yılında milletin uçaklarıyla milletin üzerine bomba yağdıran bu gençler in kimin ve hangi düşüncenin eseri olduğuna hepimiz üzülerek şahit olduk.Tabi ki bu sürece gelene kadar İslam yerine hurafeyi insanlarımıza din diye yutturanların ve birtakım şahsi çıkarları için göz yumanların karşısına Cumhuriyet ve Atatürk değerleri olan vatansever insanlar sayesinde bu darbe önlenerek uçurumun kıyısından dönmüş olduk.
Yaşanan bu süreçten hala ders almamış olan iktidar iç dünyasındaki o emellerini gerçekleştirmek amacıyla bütün alanlarda bu tahkiyeci politikasına sporu da dahil etmişti. Seçilen Federasyon Başkanların önceden belirlenerek tek adayla seçime gitmek vs gibi bir çok entrika dolu işlerle kurumları idaresine almak için epeyce bir yol kat etti.Bunu yaparken Atatürk’ün adını her yerden silmek ve toplumsal hafızayı unutturmak için yoğun bir çaba harcadı. Buna birkaç somut örnek verecek olursak statlarda maç oynanırken YAŞA MUSTAFA KEMAL PAŞA sloganı atılırken taraftarın sesini kesmek, stad isimlerinden ATATÜRK olanlarını yıkmak gibi hayli bir çalışma içerinse girdikleri de ayan beyan ortadır.
Bu yaşanan sürecin finaline ise 29 aralık 2023 tarihinde oynanacak olan yüzüncü yılına ait süper kupa finaline denk geldi. Türk milletinin Yüzüncü yılda bir festival havasında özüne uygun şekilde ülkemizde oynanmasını beklerken maalesef bütün uyarılara rağmen ısrarla Riyada sözüm ona Türk futbolunun marka değeri ve ekonomik koşullar ileri sürülerek verildi. Geçmişte imamlara verilen maaş olayında olduğu gibi asıl amaçlarına ulaşmak için Türkiye’de cesaret edemedikleri planlarını SUUDİ ARABİSTAN üzerinden yapmaya çalıştılar.Peki amaç ne idi hoşlanmadıkları Atatürk ve onun resimlerini olmadan bir organizasyon yapmaktı fakat plan suya düştü.
Ancak iktidarın ve onun akıl hocalarının Atatürk’ü yok sayacağım derken , Türkiye Futbol Federasyonunun kendi hükümranlık haklarını Suudi federasyonunu ortak etmesi ve soyunma odalarına polislerin girerek ATATÜRK tişörtlerine ve YURTTA SUL CİHAN SULH pankartına müdahale etmesi başlı başına bir diplomatik krize de yol açmasına neden olmuştur.Yetkililerin vermesi gereken tepkiyi Fenerbahçe ve Galatasaray vermiş Atasına,Bayrağına ve İstiklal Marşına sahip çıkarak sınırları cetvelle çizilmiş olanlara, sınırları kanla çizilmiş milletlerin farkını ortaya koymuştur.