Hepimizin de bildiği gibi 1965 yılında Alparslan Türkeş’in meydana getirdiği DOKUZ IŞIK FELSEFESİ kendinsin geçmişten gelen ve bu uğurda 1945 yılında yargılandığı ve birçok kez ceza aldığı bir ideolojik görüştür.
Bu felsefeyi inşa ederken kendisiyle yol alan , Türkçülük ve Turancılık nedeniyle aynı şekilde ceza alan NİHAL ATSIZ ile de ters düşerek yol ayrımına gitmiş yeni bir doktrin ortaya koymuştur.
Peki kısaca bu DOKUZ IŞIK FELSEFİ nedir? Derseniz şöyle kısaca bir göz atalım;
Milliyetçilik, Ülkücülük, Ahlakçılık,Toplumculuk, İlimcilik, Hürriyet ve Şahsiyetçilik, Köycülük, Gelişmecilik ve Halkçılık, Endüstricilik ve Teknikçiliktir ki,
Bu ilkelerin içersine bakıldığında öncelikle gelişme, Milli hassasiyetler ve Türk vurgusu öne çıkmıştır.
Ne var ki sayın Bahçelinin 2016 yılından beri partisinin kuruluş felsefesinin aksine Türklükten haz etmeyen, eğitime ket vuran demokrasi yerine otokrasiye,kırsal kalkınma yerine köyleri boşaltmaya,halkı zenginleştirmek yerine halkı sefalete sürükleyen, toplumsal ahlakı bitiren bir yapının DOKUZ IŞIK ile ne kadar uyumsuz olduğu halde yol arkadaşlığı yapması çok manidardır.
Peki bu yukarıda saydığımız ve kendi varlık sebebine taban tabana zıt olduğu ortada iken.Bütün bunlar yetmiyormuş gibi ,her türlü MİLLİYETÇİLİĞİ ayaklar altına alıp sadece ÜMMETÇİLİK üzerinden hareket ederek mevcut TÜRK DEVLETİNİ ve onun kurucu lideri olan ATATÜRK’ÜN adını ağzına bile almayan birine tepki göstermesi gerekirken.
Son kongresinde sen ayrılamazsın, Türk Milletini yalnız bırakamazsın demesi sanırım MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ nereye? Savruluyor ve bütün bunlar ne? için yapılıyor diye düşününce geçmişteki tabloya bakmak gerekiyor.
Bu tabloyu yaratan İYİ PARTİ’NİN kuruluş sürecinde yaşananlar. Sayın BAHÇELİ’NİN iktidardan gayri hukuki yardım alarak partide tutunmasını sağlamasıyla başlayan koltuk sevdasından şey olmadığı açıkça ortadadır.
Ancak asıl görülmesi gereken şey ise yıllarca bu davaya baş koyan kendini Ülkücü ve Milliyetçi olarak tanımlayan insanların bu kongrede bunu alkışlaması hareketin nereye geldiğini en açık bir şekilde ortaya koymuştur.
Buradan hareketle BÜYÜK ORTA DOĞU PROJESİ’NİN eş başkanı olduğunu defalarca söyleyen, ANDIMIZI kaldıran T.C ‘yi indiren birisine, deyim yerinde ise önce varlığını armağan etmiş, akabinde DOKUZ IŞIĞI SARAYA ŞAMDAN olarak asmıştır.