Benim Tarzım Bu!
Meslek hayatım boyunca kimseye bel altı vurmadım. Rant peşinde koşmadım. Ballı çörekli ihalelerde gözüm olmadı, araya adam koyup belediyelerin kapısına çöreklenmedim. Hiçbir zaman kimsenin kalemşoru olmadım, kimsenin arkasından koşup çıkar elde etmeye çalışmadım. Kimseyi ötekileştirmedim, kimsenin onurunu ayaklar altına almadım. Devletime asla ihanet etmedim, vatanımı da ülkemi de her şeyden çok sevdim.
Ülkede yaşanan olaylara asla kayıtsız kalmadım. Gündemi sadece izleyenlerden değilim; ben gündeme müdahil olurum, sorar, sorgular, tartışırım.
Benim gazetecilik anlayışım belli. Benim kişisel hesaplarla işim olmaz. Ben olayların peşindeyim, konuların peşindeyim. Kişiler geçicidir, ama fikirler kalır. Kurumlar kalır. Görevler kalır.
Evet, iktidarın doğru yaptığı işleri desteklerim. Ama kimse beni ‘iktidarın gazetecisi’ diye yaftalayamaz. Çünkü yanlışı gördüğüm yerde eleştiririm. Muhalefeti de düşman gibi göstermem. Yanlış yapan kim olursa olsun söylerim. Kimseyi bölmem, toplumu germem, insanları ayrıştırmam. Benim derdim milleti bir arada tutmaktır.
Tarafsız değilim, hiçbir zaman da olmadım. Tarafsızlık diye satılan şey çoğu zaman maskedir. Ben objektifim. Ne görüyorsam onu yazarım, ne düşünüyorsam onu söylerim. Doğruya doğru, yanlışa yanlış demek benim görevim.
Kim eleştirilecekse eleştirilsin. İster iktidar olsun, ister muhalefet, ister bürokrat, ister siyasetçi… İster beni eleştir, ister başka gazeteciyi. Eleştiriyle bir sorunumuz yok, yeter ki objektif olun, adil olun, vicdanlı olun.
Elmayla armudu karıştırmayın.
Gazetecilik bir meslek değil, bir duruştur. Bu iş kalple yapılır, vicdanla yazılır. İnsanın kalemi susabilir belki ama gazeteci ruhu susmaz.
Bazen görüyoruz; bir koltuğa oturup kendisini “ne oldum delisi” sanan insanlar çıkabiliyor. Makam sarhoşluğu yaşayanlar, etrafına yukarıdan bakanlar oluyor. Oysa unuttukları bir şey var: Makam gelir, makam geçer… Ama insanlık baki kalır. Saygınlık baki kalır. İyi bir dost olmanın, iyi bir insan olmanın, iyi bir gazeteci olmanın değeri hiçbir koltukla ölçülemez.
Asıl mesele hangi makamda olduğumuz değil, hangi gönüllerde yer edindiğimizdir. Çünkü günün sonunda insanlar sizi oturduğunuz koltukla değil, kalbinizle, karakterinizle, dostluğunuzla hatırlayacaklar.
Gazetecilik sadece haber yazmak değildir; haksızlığa karşı durmak, gerçeğin peşinden koşmak, toplumun vicdanı olmaktır. Makamlar biter ama bu sorumluluk bitmez.
İşte bu yüzden, hangi görevde olursak olalım, kalbimizi temiz tutmayı, kalemimizi doğru kullanmayı ve en önemlisi insan kalmayı bilmeliyiz.
- BasınÖzgürlüğü
- Gazetecilik
- #ObjektifGazetecilik
- #TarafsızDeğilObjektif
- #DuruşMeselesi
- #HaberinPeşindeyiz
- #KalemimizinOnuru
- #DoğruyaDoğruYanlışaYanlış