Ebülfez ELÇİBEY’in Hatırasına
Ölümünün 25. yılında Elçibey, yalnızca Azerbaycan’ın değil, bütün Türk dünyasının hafızasında azadlığın ve onurun simgesi olarak yaşamaya devam ediyor.
Bir ışık gibi doğdu
Her milletin tarihinde, karanlık zamanlarda yol gösteren isimler vardır. Elçibey, Azerbaycan halkı için işte böyle bir ışıktı.
“Azadlıq” kelimesini bir hayalden çıkarıp bir milletin diline, yüreğine ve sancağına nakşeden adamdı.
Makam değil, millet sevdası
Onun için koltukların ihtişamı, unvanların gösterişi hiçbir anlam taşımıyordu.
Elçibey’in tek arzusu vardı: bağımsız ve özgür bir Azerbaycan. Bu uğurda bedel ödedi, sürgünleri gördü, zorlukları yaşadı. Ama hiçbir zaman boyun eğmedi.
Atatürk’ün yolunda
Elçibey, sadece Azerbaycan’ın değil, bütün Türk dünyasının bir evladıydı.
Anıtkabir’i ziyaret ettiğinde deftere şu tarihi sözü yazdı:
“Mən Atatürk’ün əsgəriyəm.”
Bu cümle, onun kimliğini, yolunu ve ülküsünü özetliyordu.
Sönmeyen destan
Bugün, aradan çeyrek asır geçti.
Ama Elçibey hâlâ yaşayan bir destandır. Çünkü o, halkının gönlünde bir efsane, Türk tarihinin şerefli sayfalarında sönmez bir meşaledir.
Onu anarken şu dizeler kulaklarımızda çınlıyor:
“Azadlık yolunda sancak sen oldun,
Milletin bağrında efsane kaldın.
Aradan yıllar da geçse de Bəyim,
Türkün yüreğinde daima yandın.”
Evet… Elçibey, artık tarihin satırlarında değil, milletin kalbindedir.
O, Türk’ün hürriyet yürüyüşünde bir işaret taşı, bir onur nişanesi olarak sonsuza dek yaşayacaktır.
Saygılarımla.