Gaziler Günü ;Şükran ve Minnetin Adı

Her milletin tarihinde, varlığını borçlu olduğu kahramanlar vardır. Bizim milletimizin kahramanları ise yalnızca zafer meydanlarında değil, aynı zamanda vatan uğruna göğsünü siper eden, bedelini canıyla ya da bedeninde taşıdığı izlerle ödeyen gazilerimizdir. İşte her yıl 19 Eylül’de başlayan Gaziler Haftası, bu aziz kahramanların hatırlanması, anılması ve onlara olan minnetimizin bir kez daha dile getirilmesi için önemli bir vesiledir.

Gazi; sadece bir unvan değil, sabırla yoğrulmuş bir onurun adıdır. O, vatan toprağına düşen kurşunu göğsünde taşıyan, bayrağı yere düşürmemek için ayağa kalkmayı unutmayan, gerektiğinde bir gözünü, bir kolunu, bir bacağını ama asla vatan sevgisini kaybetmeyen insandır. Onlar, geçmişin kahramanı değil; bugünün yaşayan şeref abideleridir.

Bugün bizler huzur içinde okullarımıza gidiyor, işimize bakıyor, çocuklarımızla parklarda oynayabiliyorsak, bu özgürlüğün teminatında gazilerimizin kanı, teri ve fedakârlığı vardır. Bu yüzden Gaziler Günü;sadece bir anma değil; aynı zamanda bir vicdan muhasebesidir. Çünkü gazilerimize layık olmak, sadece onları alkışlamak değil; aynı zamanda onların uğruna savaştığı değerlere sahip çıkmakla mümkündür.

Unutulmamalıdır ki, bir milletin en büyük gücü tankı, topu değil; şehit ve gazisine duyduğu hürmettir. O hürmet zayıflarsa, milletin ruhu da zayıflar. Bu yüzden gazilerimize vefa göstermek, yalnızca devletin ya da kurumların görevi değil; her birimizin insanlık borcudur.

Gaziler Günü vesilesiyle, bu toprakları bize vatan kılan bütün şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi minnetle anıyor; onlara sonsuz saygılarımı sunuyorum. Çünkü biz biliyoruz ki: Gaziye saygı, vatana sadakattir.

Saygılarımla.