MUHARREM AYI , AŞURA VE ON MUHARREM  1-BÖLÜM

29 Haz 2025 - 16:40 YAYINLANMA

Muharrem ayı, İslam kültür tarihinde önemli yeri olan bir zaman dilimini temsil etmektedir.

 Bu ayın önemi, içinde meydana gelmiş olan önemli olaylardan kaynaklanmaktadır.

İslam tarihinin en üzücü olaylarından biri olan Kerbela olayı da bu ayda gerçekleşmiştir. Bütün Müslümanları üzen bu tarihi olay, tarihin hakemliğine
bırakılmalı, müminler arasında soğukluğun ve kırgınlığın sebebi kılınmamalıdır. Bütün Müslümanlara düşen görev, tarihin güzelliklerini yaşadığımız dönemin şartları içindeyeniden yaşamaya gayret göstermek, yanlış ve üzücü örneklerden ibret alarak onların tekrar yaşanmaması için ne gerekiyorsa onu yapmaktır.

Bunun için aşağıda bir kaç başlıkta sıralamaya çalıştığımız konularla anlatmak ve bilgilendirmek istiyorum.
Her dinin, milletin kutsal veya diğer zaman dilimlerinden farklı kabul ettiği kendine
özgü belirli gün ya da ayları vardır. Yüce Dinimiz İslâm’da da bu tür gün, gece ve
aylar vardır. Şüphesiz insan için en değerli mefhumlardan birisi de zamandır. Çünkü
her şey zaman içinde var olmakta, gelişmekte ve yine zaman içinde yok olmaktadır.
İnsan hayatında önemli bir yere sahip olan ilim, amel, servet ve diğer bir çok değer,
zaman içinde elde edilebilmektedir. Zamanı, gerektiği şekilde değerlendire bilenler
hem dünyada hem de âhirette huzuru yakalayacaklardır. Zira Kur’an-ı Kerim’de
zamanın öneminin bir sûre ile vurgulanması gerçekten anlamlıdır:
“Andolsun asra ki insan gerçekten ziyan içindedir...” (Asr, 103/1) . 
Ayetinde yer alan;
1- Asr” kelimesinin,zaman anlamında kullanıldığı bir çok alim tarafından ifade edilmiştir.
 2- Bu âyet, zamanın önemine işaret etmektedir. Sevgili Peygamberimiz
de;
“İki nimet vardır ki insanların çoğu bunların değerinden habersizdirler. Bunlar
sağlık ve boş zamandır.”
 3 -Buyurmak suretiyle zamanın ve sağlığın önemine dikkat
çekmiştir.
Zaman kavramı yaratılmış varlıkların “ömür”lerini içinde yaşadıkları bir süreçtir.
Yüce Kitabımız Kuran-ı Kerimde zaman konusuna doğrudan ya da dolaylı yollarla
dikkat çekilmektedir.Bu yolla, bir yandan her şeyi yaratan Yüce Allah’ın varlığının ve
birliğinin bir delili olarak zaman ön plana çıkarılmakta, bir yandan da son derece kısa
bir zaman diliminden ibaret olan insan ömrünün iyi değerlendirilmesi ve ahiret
mutluluğunun elde edilmesi yolunda zamanın iyi değerlendirilmesi gerektiğine işaret
edilmektedir.
          Soyut bir kavram olan zamanın insanlar tarafından algılana bilmesi, bizzat
zaman içinde meydana gelen bir takım olayların esas alınması ile
gerçekleşen bilmektedir. Bu yolla insan, belli zaman dilimlerini isimlendirme imkanını
elde etmiş, önceyi ve sonrayı , geçmişi ve geleceği tasavvur edebilmiştir,
Böylece düşüncelerini, bilgilerini bir zemine oturtma imkanını yakalamış, başkaları ile
olan ilişkilerini düzene sokabilmiştir.Yüce Allah bu gerçeğe şu ayette işaret etmektedir:“Şüphesiz, Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında, Allah katında
ayların sayısı on ikidir.Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu Allah’ın dosdoğru
kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin.” (Tevbe, 9/36)
“Haram aylar” Cahiliye devri uygulamasına göre, hürmet edilmesi gereken, savaş
yapılması ve kan dökülmesi yasak olan Kameri aylar demektir. “Haram aylar”nitelemesini bu aylarda yapılacak ibadetlere daha çok sevap, günahlara ise daha çok ceza verilecek olmasına dayandığı da ifade edilmiştir. 
Bu aylardan Muharrem birinci,Recep yedinci, Zilkade on birinci ve Zilhicce de on ikinci aydır.Hz. Peygamber (s.a.v.) Veda Haccı sırasında Mina'da irad ettiği hutbede şöyle buyurmuştur:“İşte zaman, hakikaten Allah teala’nın gökleri ve yeri yarattığı günkü durumu gibi bir devre girdi: Yıl on iki aydır. Bunlardan dördü haramdır ki; üçü birbirinin ardındaZilkade,Zilhicce, Muharrem, biri de Cumâdâ ile Şaban ayı arasındaki Receb’dir.” Bu dört ayın hürmedi  öteden beri süregelen dini bir uygulamadır.Hz.İbrahim ve Hz.İsmail (a.s.) zamanından beri Araplar bu esasa riayet ede gelmişlerdi. Cahiliye Devrinde bile buna riayet edilmiş, haram aylarda savaş yapılmamıştır, yılın bu dönemi
bir barış zamanı olmuştur.İslam’ın gelmesi ile barış genel bir prensip, savaş ise saldırıya maruz kalma ve tebliğe engel olunması hallerine has zorunlu bir durum haline geldiği için, “haramaylar” uygulaması da kalkmış oldu.
Muharrem Ayının Ayrıcalığı
“Haram aylar” içinde Muharrem ayının ayrı bir yeri ve önemi vardır. Bu ayrıcalığı
“Muharrem” adından da fark etmek mümkündür. Zira “muharrem” kelimesi, “haram
kılınmış”, “hürmete layık” anlamlarına gelmektedir. Kısacası “haram aylar”
uygulamasının genel adı, anlam itibariyle bu aya özel bir ad olarak verilmiştir. Bu özel
uygulama, şüphesiz Muharrem ayına atfedilen önemin bir yansıması olarak
değerlendirilmelidir. Aynı önem İslam kültür ve tarihi sürecinde de devam ede
gelmiştir. Zira İslam Hz. İbrahim’in tebliğ ettiği Hanif dini esaslarının devamı
niteliğinde olması sebebi ile, o geleneğin değerlerinin de sahibidir, dolayısı ile bu ayı
değerli kılan tarihi olayları önemser. Diğer yandan, İslam’ın zuhurundan sonra da
Muharrem ayı, dini, sosyal ve tarihi önemi haiz olaylara sahne olmuştur. Bu durum
Muharrem ayını, İslam kültürü açısından daha da ön plana çıkarmaktadır. Muharrem
Ayını önemli kılan özellikleri kısaca şöyle sıralamak mümkündür.
DEVAMI DİĞER YAZIMIZDA 
SAYGILARIMLA..

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: