Son yazımın üzerinden bir ay gibi süre geçti. Bir önceki yazımda size devletin kasasından çıkan siyasi partilere yapılan yardımlardan bahsetmiştim. Şimdi ise yine sizinle yerel seçimlerin ardından seçimlerde yürütülen kampanyalar ve seçim sonuçlarını sohbet havasında tüm samimiyetimle analiz etmek istiyorum.
Ankara siyasetinde iki tecrübeli ve ağır başlı aday çekişti. Mansur Yavaş ve Turgut Altınok mevcut görevlerinde sevilen ve sayılan önemli iki isim. Kampanya yine sosyal belediyecilik anlayışı üzerinden yürütülürken mal varlıklarının tartışmaya açılması dikkat çekici bir durum oldu. Turgut Altınok la ilgili sosyal medyada çok mizah oluşturulsa da Altınok’un seviyeyi aşağı çekmemesi, üslubunu bozmadan beyefendi duruşu asaletin zirve yaptığı son noktaydı. Ankara’da Sivaslıları ilgilendiren bir gelişme yaşandı. Keçiören Belediye Başkanlığına hemşehrim Mesut Özarslan, Mansur Yavaş’ın desteğiyle aday oldu ve sonrasında çok büyük bir sürprizle Turgut Altınok’un boşalttığı koltuğa oturmayı başardı.
İzmir, Akdeniz ve Ege Sahili şeridinde bulunan iller tercihlerinde değişiklik yapmadı ve yine Cumhuriyet Halk Partisi’nin adaylarını kazandırdılar.
Sivas özelinde ise Aralık 2023 tarihli ‘’Seçimlere Dair’’ başlıklı yazımda da bahsettiğim üzere Adalet Kalkınma Partisinin karşısında en büyük rakibi Büyük Birlik partisi vardı. Yılların siyasi deneyimine sahip milletvekilliği, bakan yardımcılığı ve belediye başkanlığı yapmış Hilmi Bilgin’in karşısına akıllı söylemleriyle dikkatleri üzerine çeken genç, dinamik ve sosyal belediyecilik üzerinden projeler üreten Adem Uzun açık ara oy farkıyla seçimi kazandı.
Yerel seçimlerin sonuçlanması üzerine kazanan ve kaybedenlerden bahsederken sebeplerini de analiz etmeye çalışayım;
Yerel seçimlerin en başarılı partisi Cumhuriyet Halk Partisi olurken, seçimlerin en çok kaybedeni Adalet ve Kalkınma Partisi oldu. İyi Parti de beklediği oyu ve başkanlığı alamadı.
Adalet ve Kalkınma partisi neden kaybetti sorusuna cevap arayacak olursak; birinci ve en önemli sonucu içinde bulunduğumuz yüksek enflasyon, emekli aylıklarının asgari ücretin bile çok altında kalması gösterilebilir. Vatandaş vitrinde her türlü ürünü görüyor gıda ya da gıda dışı ürünler çok fazla var olmasına karşın alım gücünün düşmesi, başta gıda ve diğer tüketim mallarına erişimde zorluk çekiyor olması. Halkın feryadının hükümet tarafından duyulmaması, Hayat standardının çok aşağı gelmesi, SSK-BAĞKUR emeklileriyle kamu çalışanları ya da diğer kesimlerin arasında gelir makasının açılması gibi sebeplerden Adalet Kalkınma Partisinin kaybetmesine sebep oldu.
Seçimin kazananına gelecek olursak Cumhuriyet Halk Partisi’ne teveccühü konuşmak isterim. Cumhuriyet Halk Partisinin başarısına öncelikle doğru aday tespiti, iktidarın eksiklerini iyi görüp analiz ederek sahaya iyi aktarmış olmasına bağlayabilirim.
Sonuç olarak; Türkiye siyasetinde Sağ- Sol çekişmesi bitmiş oldu. Halkı dinleyen, vatandaşına dokunabilen, sosyal belediyecilik anlayışını ileriye taşıyabilen, gelişen teknoloji, iletişim, ulaşım, eğitim, kültür hizmetlerini en hızlı şekilde götüren siyasetçiler kazanmış oldu. Bu seçim sonuçları 2028 yılında yapılacak olan genel seçimleri çok etkileyecektir. Tüm siyasi partiler sonuçları çok iyi irdelemeli, kazanan da kaybeden kadar ders çıkarmalıdır artık. Bu seçim sonuçları tüm siyasi partilere bir ikaz hatta bir ihtar olmuştur. Kazananlar bu durumu bir kazanç olarak kesinlikle görmemelidir. Her parti kendine çeki düzen vermeli halkın istek ve ihtiyaçlarını önceden görmelidir. Önümüzde ki günler ve yıllar uygulanagelen bu tür siyasete kapalı olacak gibi. Seçmen artık durum analizi yapıp en doğru kararı veriyor. Önümüzdeki seçimlere bazı siyasi partiler kendilerini yenilemelidir. Seçmen eski seçmen değil artık. Seçmenin iradesi bu seçimde her kesime, tüm siyasi partilere ciddi mesajlar vermiştir.
Yine yeniden buluşmak dileğiyle Allah’a Emanet olun.
İsmail YILDIRIM