ASGARİ ÜCRET NE KADAR OLMALI

Asgari ücretin 2024 yılı güncellenmesi için çalışmaların başlayacağı şu günlerde çorbada bir nebze tuzumuz olsun istedim. Umarım ve dilerim ki bu dönem asgari ücret için iyi bir rakam belirlenir. Buradan halkımızın sesini ilgililer duysun istiyorum.

Her açıklanacak rakamın enflasyonlu dönemde birkaç ay içerisinde eriyeceğini biliyor ve enflasyona yenik düşeceğini ona göre bir rakamın açıklanması hususunu özellikle belirtmek istiyorum. Bu arada enflasyonla yaşama döneminin de biterek normale dönmesini canı gönülden diliyorum.

Asgari veya diğer adıyla minimum ücret, işçilere yasal olarak ödenebilecek en düşük maaş tutarıdır. Yani, bir işçiye ödenebilecek minimum ücrettir. Buradan da anlaşılacağı üzere Asgari ücretliye verilebilecek aylık ücret bir ay boyunca çalışmanın sonucunda elde edeceği gelirle ailesini geçindirebilmek ve sürdürülebilir bir hayat standardını yakalamak olmalıdır.

 Peki, belirlenen ücretle bu standardı yakalamak mümkün mü diye soracak olursak; 2023 Ocak-Haziran dönemi için belirlenen asgari ücreti net 8.506,80 TL iken, 2023 Temmuz-Aralık dönemi için ise asgari ücret 11.402,32 TL olarak belirlenmişti. İlk belirlenen günlerde asgari ücretliye yetmese de zorlanarak ta olsa idare etme çabası düşünülebilir gibi gözükmüştü. Aradan ay geçmeden hatta yeni asgari ücret belirleme çalışmalarında rakamlar konuşulmadan markette manavda çarşıda pazarda yeni etiket geçişleri başlamıştı. Çalışanın daha cebine farklı ücret girmeden bir şekilde erimeye başlamıştı. Fırsatçılar enflasyonlu dönemde her zaman işbaşındadır.

Geçenlerde OECD ülkeleri arasında yapılan bir araştırmayı görmüştüm sonucu içler acısı gelmişti. Bu araştırma sonucunda ülkemiz enflasyonda rekor üzerine rekor kırıyordu. Çok üzücü de olsa gerçekle yüzleştiriliyorduk. Neden bizde çok fazla enflasyon yaşanıyor diye düşünmemek elde değil. Enflasyon bizde neden dünya ile aynı oranda değil? Bunun cevabını yöneticilerimiz daha iyi biliyor.

Ekonomimiz seçim dönemlerinde daha bir dalgalı hatta dalga kelimesi yetersiz kalabilir daha fırtınalı? Seçmene hoş gelebilsin diye politik söylemlerde içinde bulunduğumuz problemleri unutturmak için ekonomiyi düzelteceğimle başlayan cümleler kuruluyor, olmayan kaynaklar varmış gibi gösterilerek seçim yatırımları (halkın gözünü boyamak adına) başlatılıyor. Gerçekler göz ardı edildiğinde çok paralar seçim kazanmak uğruna hesapsız kitapsız harcanınca kasa açık veriyor, açığı kapatmak için karşılıksız para basma, yüksek faizle iç ve dış borçlanma yaşanıyor. Bir seçim sonucu kimin lehine olursa olsun kaybeden aslında halk oluyor.

Hazinenin ya da kasanın düzelebilmesi için çalışan sayesinde üretim, üretimin yurt dışına satılarak elde edilen gelirin artması sonucu ekonominin düzelmesi beklenirken Üretimde iş gücü açısından en fazla katkı sağlayanın asgari ücretli olduğu maalesef hatırdan çıkarılıyor.

Tam da bu yazıyı hazırladığım esnada Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan’dan bir açıklama geldi.

“Asgari ücret zaten hep yılda bir kereydi. Yine tek zam olacak şekilde çalışıyoruz.” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, asgari ücretle ilgili açıklamalarında milyonlarca kişiyi ilgilendiren asgari ücrete 2024'te tek sefer zam yapılacağı mesajını verdi.  Bakan Işıkhan, “İkinci zamma gerek olmayacak diye düşünüyoruz. Tüm parametreler iyi gidiyor çünkü." ifadelerini kullandı.

                Bu habere sevinmeli miyiz?  Şimdiye kadar çok sözler söylendi vaatler verildi ama tutmadı maalesef. Bu söylemin tutacağını ümit edelim ve İnşallah bir kerede belirlenen rakam asgari ücretle çalışanlarımızı tatmin eder ya da etmeli diyerek yazımıza devam edelim.

                Sürekli artan ev kiraları, dolaylı direkt vergi ve harçlar, elektrik, su, gaz, haberleşme ücretleri, gıda, giyim, temizlik malzemeleri, ulaşım, okul masrafları, banka kredi kartı faiz ödemeleri gibi masraflar ev geçimi sıkıntısı asgari ücretle çalışanlarımızı hayli bunaltmış vaziyette.

Bu dönem bir ilk yaşansın. Devlet çalışanlarına ödediği ücreti asgari aylıkla eş tutsun ve asgari ücretliyi bundan böyle ayırmasın. Tüm çalışanlar eşit işte aynı gelir ve sosyal hakka sahip olsun bence.  Devlet kendisi belirlemiş zaten ben kamuda çalışan işçime en az bu ücreti veriyorum demiş. Bu ücret devlete çalışan işçi sınıfı için asgari düzeyde bir ücrettir diye.  O ücreti verirken yeniden asgari ücret adı altında yeni bir ücret belirlemesine gerek var mıdır?

                Şu anda çalışan ücretleri kendiliğinden artmış Asgari ücret belirli çalışan kesim için geçerliliğini yitirmiş durumdadır. Yapı sektörü gibi bir çok sektörde çalışan personel bulmakta güçlük çekiyor işveren. Kimse bu ücret karşılığında çalışmıyor artık. İmkan bulan yetişmiş ya da iş gücü olarak sağlıklı eli iş tutan insanlar yurt dışına çalışmaya gidiyorlar. Çünkü oralarda ülkemize göre çok daha iyi ücret ve sosyal haklara sahip oluyorlar. Bu durumdan korkuyoruz, endişeliyiz çünkü yırtılan ayakkabımızı, sökülen kıyafetimizi, arızalanan elektrikli ev aletlerini, bozulan aracımızı tamir için kimseyi bulamayacağız. İnşaatlarda ve daha nice mesleklerde çalışacak kişilerin Ülkelerinde ki savaştan kaçmış ilkel ve uygarlıktan bihaber geçmişinde adli sicilinin ne olduğunu bilmediğimiz, ülkemize kaçak yollardan girmiş Asya ve Afrikalıları evimize tamir ve bakım için çağıracağız. Bu durum heğimiz için genel bir güvenlik sorunu haline gelmiştir artık.

Asgari ücretin iyileştirilmesi meselesi sadece çalışan kesimin aylık gelirinin düzeltilmesi meselesi değildir. ‘’Sosyal toplumun inşası ve ihyası için en gerekli temel şarttır’’. İlgililerin dikkate alması temennisiyle Yeni açıklanacak 2024 yılının asgari ücret rakamlarının yukarıda bahsettiğim sebepler de göz önünde bulundurularak belirlenmelidir.

Allah’a emanet olun