KALDI İMARET KÖYLERİ

Cumhuriyetimizin ilanının 100. Yılını doldurduk, daha nice 100 yıllara güvenle, huzurla ulaşmak temennisiyle vatan topraklarımıza yedi düvelden saldıran ve işgal eden Düşmanlardan kurtuluşuna önderlik eden Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ile silah arkadaşlarını, Şehitlerimizi, Gazilerimizi Rahmet, minnet ve dualarla bir kez daha anıyorum.  

                        Değerli Okuyucularım;

                        Dört kişilik nüfustan üçünün üniversite eğitimine devam ettiği bir ailenin Dördüncü ferdi olarak Cumhuriyet Üniversitemize sıklıkla gitmeye başladım. Üniversitemizin Şehrimiz ekonomisine, sosyal ilişkilerine, ticaretine hem bölge hem yurt içi ve yurt dışında tanıtımına çok fazla katkıları olmuştur. Bu katkılar günümüzde de artarak devam etmektedir. Kurulduğu yıldan bu güne sürekli büyüyerek öğretim üyesi, öğrenci sayısı, akademik çalışmalarıyla Anadolu’nun önde gelen üniversitelerinden olmayı başarmıştır. 

                        Cumhuriyet Üniversitesi Dünyanın her yerinden gelen öğrenciler vasıtasıyla yüklendiği zor rolü gereği ışık saçmaya devam ediyor. Diliyor ve istiyoruz ki şehrimizde yeni kurulan Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitemiz de öğrenci sayısı ve akademik kadrolarıyla çok değerli çalışmalara imza atacak şehrimizin ve ülkemizin değerlerine artı bir değer olacaktır. 

                        Yazımın başında da belirttiğim üzere Cumhuriyet Üniversitesine çok sık gider oldum. Bu gidiş gelişlerimde İki Cadde ismi dikkatimi çekti başkaca var mı bilmiyorum. Bu cadde isimlerinin oralara verilmesinin mantığını tahmin edebiliyorum. Cumhuriyet Üniversitesi sınırları temelde iki köyün yerleşim alanı ve arazileri içerisinde kalmıştır. Birinci köy “Kaldı” Köyüdür ki şu anda Kaldı köyü diye bir köy kalmamıştır. Tamamı Cumhuriyet Üniversitesi yerleşim alanı içerisinde kalmış bir köyümüzdür. Diğer ikinci köy ise İmaret Köyüdür ki bu köy Artık Üniversitenin karşısında Kayseri yolu ile demiryolunun yanından Esenyurt Köyüne kadar olan kısmındadır ve şimdi mahalle olmuş bir köydür. Hem Kaldı Hem de İmaret isimlerin yaşatılması düşüncesiyle konulmuş cadde isimleri olmalı diye yorumluyorum. Bu köylerimizin isimleri Mevcutta Esenyurt Mahallesine ait cadde isimleri olarak yaşatılmasında bir sakınca da yoktur.

                         Oysa yukarıda bahsettiğim bilim yuvamızın cadde-sokak isimlerini Sivas’ımız ile özdeşleşmiş sanat ve bilim adına başarılı çalışmalar yapmış eserleri ve düşünceleriyle halka mal olmuş kişilerin isimlerinin konulması daha etkili ve faydalı olacaktır diye düşünüyorum. Sivas Cumhuriyet Üniversitesinde eğitim öğretim gören ya da Üniversitemize bir şekilde yolu düşen, şehrimizde uzun ya da kısa süreliğine bulunan Cumhuriyet üniversitemizden sonra dünyaya dağılan kişiler vasıtasıyla bilim, kültür, sanat anlamında başarı ve katkı sağlamış insanlarımızın isminin duyurulmasına, tanınmasına fayda sağlayacaktır. 

                          Ben buradan öneride de bulunmak isterim; örneğin cadde isimleri için Aşık Veysel İsmi; Sivas’ımızın önde gelen dünyaca önemli halk ozanının adıdır ve çok şık duracaktır. Diğer cadde ve sokaklarımız için de; Muzaffer Sarısözen, Muhsin Yazıcıoğlu, Şemsi Sivasi gibi Sivas ile özdeşleşmiş isimlerdir. Hatta Sivaslı olmayan dünyaca ünlü İsimlerden de konulabilir. Mesela hücrelerin hasar gören DNA'ları nasıl onardığını ve genetik bilgisini koruduğunu haritalandıran araştırmaları nedeniyle 2015'te Nobel Kimya Ödülü'nü kazanmış olan Türk bilim adamı; Aziz Sancar olabilir. Nobel Kimya Ödülü'ne iki kez aday gösterilen canlılara biyolojik kimliğini veren DNA'ların şifresini çözerek, bilinmeyen türden canlılar yaratmanın teorisini kurmuş olan(kaynak: Wikipedia) Oktay Sinanoğlu’nun isimi neden olmasın?

                       1986 yılı başlarında (kendim de Cumhuriyet Üniversitesi’nde öğrenciyken) İstanbul Üniversitesi Siyasal bilimler fakültesinde bir arkadaşımın teklifi üzerine misafir olarak derse katılmıştım. Ders dinlemeye gittiğimiz sınıfın kapısında Prof. Dr. Ali Bozer dersliği yazıyordu. O gün o isim Aklımda kaldı ve hiç unutmadım. Bu örnekten yola çıkarak yöneticilere bir teklif daha sunmuş olayım. Okul, Fakülte, Binalara: kuruluşundan bu güne kadar görev yapmış rektörlerimizin adlarını verebiliriz. Katlara dekanlarımızı, dersliklere hocalarımızın adlarını verirsek isimleri yaşatmış olmaz mıyız?

Üniversite yönetimimize tavsiye olarak sunduğum cadde-sokak, bina ve derslik isimleri ile ilgili teklifimin değerlendirilmesi arzusuyla.

Allah’a emanet olun.  

İsmail Yı

ldırım