FİLİSTİN - İSRAİL SAVAŞI VE SONUÇLARI HAKKINDA

Savaşın tarafları Hamas ve İsrail iken Hamas yerine ne için Filistin halkı?

İlk önce Hamas kim sorusuna cevap bulalım. Google’a Hamas kim diye sorduğumuzda karşımıza çıkan ve gerçekte Hamasın tarifini değerli okuyucularım ile paylaşayım.

Hamas: (Arapça: حماس) veya resmî adıyla İslami Direniş Hareketi (حركة المقاومة الاسلامية Harakat al-Muqawama al-İslamiya), Filistin Ulusal Yönetimi'nde seçimle belirlenmiş Filistin Parlamentosunda çoğunluğu elinde tutan Filistinli paramiliter örgüt ve Sünni İslamcı siyasi parti.

Son günlerin dünyayı şaşkına çeviren Filistinli Hamas İsrail’e Paramotorlu, havanlı, füzeli, roketli, Dronlu saldırılarıyla nereye varmak istiyor Buradan çıkarılabilecek sonuçlar neler olabilir gibi sorulara cevap arayalım.

Hamasın saldırılarıyla bize gösterilen kısmına bakıyorum, Filistin’in İsrail silahlı askerlerine taşla saldırmasından başka bir şey değil gibi. İlk etapta İsrail’e kayıp verdirmiş, istihbaratını çökertmiş, hava savunma sistemi olan Demir Kubbe’yi kendini bile savunamaz hale getirmiş olabilir. Saldırının başlangıcı böyleyken gelişme ve sonucun nasıl olabileceği konusunda bize yanıltıcı bilgi verecektir. 

İsrail Dünyada ki ticaretin, savunma sanayinin, ziraatın, paranın, dünya fonlarının yöneticisi, yanına ya da arkasına kapital, ABD, Avrupa ve bir çok süper gücü katmış bir devlet veya topluluk. Bu topluluk Filistin topraklarını bir şekilde işgal ederek Filistin devletinin varlığını yok saymış fiilen neredeyse yok etmiştir. Müslümanların ilk kıblesi olan Mescidi Aksanın da bulunduğu mabedin Kudüs’te olması ve yine İsrail’in kontrolünde olması İsraillilerin 1980 yılında Kudüs’ü başkent olarak ilan etmeleri (Dünya Tanımamış olsa bile) ayrı bir dramdır. 

İsrail ve Filistin’in sosyal ve fiziki yönden karşılaştırması böyleyken, askeri gücü kıyas götürmez durumdadır. Filistin Gerilla düzeninde ve hiçbir ağır silahı olmayan bırakın saldırmayı savunmaya bile mecali olmayan bir devlettir. İsrail ise Dünyanın 17. Savunma büyüklüğüne ulaşmış düzenli ordu ve nükleer silah ile havada, karada, denizde her türlü silah ve araç gerece sahiptir. 

Hamas’ın saldırıları sonucunda ortaya çıkacak mutlak sonuç ise; Filistin halkı açısından çok manidardır. Her yeri kuşatılmış, gıda, enerji, insani ihtiyaçlarını bile yardımlarla sağlayabilen bir Filistin halkını ciddi yaptırımlar beklemektedir. Filistin haritası yine değişecek, ölüm, zulüm, göç, ayrılık, sefalet Filistin’in kaçınılmaz sonu olacaktır. 

Peki Asıl soru; Hamas’ın gücü ortadayken Neden İsrail’e saldırı düzenledi? Bu soruyu kendime sorduğumda Filistin halkı ve Dünya barışı için tek mantıklı cevap bulamıyorum. Hamas’ın açıklamaları da beni tatmin etmiyor doğrusu. 

Bu savaşın sonucu kime yarar sorusuna cevap ise çok basit. Öncelikle yolsuzluk, rüşvet ve görevini kötüye kullanma suçlamalarıyla ülkesinde iyice yıpranmış olan İsrail başbakanı Binyamin Netanyahu için belki bir kurtuluş yolu iken diğer taraftan Joe Biden Amerika Birleşik Devletleri Başkanı tekrar aday oldu ancak çok büyük güç ve prestij kaybı yaşayan başkanın yeniden seçilmesi ihtimal dışıdır. Bu gerekçe her iki ülke yöneticisinin de işine yarayacaktır.. 

Diğer bir kazanan ise; Bölgede dökülen kanla, asker ya da sivil insan kayıplarına karşın İsrail Filistin halkını sıkıştırdığı Gazze topraklarının dışına çıkararak bir kısım toprak daha haritasına katmış olacaktır. 

ABD Bir şekilde Yunanistan ana karasına ve adalarına son zamanda Ukrayna-Rusya savaşı gerekçesiyle bir sürü askeri üs kurup yığınak yapmıştı. Karadeniz’de bir şekilde Kırım üzerinden bölgeye hakim olma çabasındayken diğer taraftan Ermenistan-Azerbaycan’ın Karabağ savaşına direkt dahil olamasa bile Ermenistan’a yaklaşarak Türkiye’nin Türk Devletleriyle kara bağlantısına engel olmayı marifet saymıştı. Tabi ilk defa İran’la aynı tarafta oldular. Şimdi ise İsrail’in Filistin’i bombalaması masum ve mazlum halkın Gazze dahil Filistin topraklarından atılmasına yardımcı olmak için Doğu Akdeniz’e Bölgenin en büyük deniz ve hava filosunu göndererek Filistin halkına destek vermek isteyen Müslüman ülkelere baskı tehdit oluşturarak o bölgeye yerleşmiş olacaktır. 

İsrail-Filistin savaşıyla hem ABD hem de İsrail Çevre ülkelere operasyon yapabilecek konuma ulaşmış olacaktır.

Hamasın saldırıları sonucu kimler hangi ülkeler ne kaybedecek sorusu için analiz yapacak olursak;

Öncelikle savaşın tarafları olan Filistin ve İsrail’de yaşayan Müslüman ya da Yahudi halkın Masumları; çocuklar, kadınlar, yaşlılar, hatta savaşın dışında olması gereken sivil halkın ölenleri, göçenleri, savaştan bir türlü zarar görenleri öncelikli olarak 1. dereceden kaybedeni olacaktır. 

Sonrasında ise ülkesi ve bayrağı olmasına rağmen sahibi olduğu topraklardan sürülmüş, evi, yurdu, eşyası, ailesi, akrabası kalmamış Filistin halkı bu savaşın kaybedeni olacak.

En yakın ülkeler; Filistin ya da İsrail topraklarına komşusu olan Ürdün, Lübnan, Mısır, Irak, İran ve Suriye etkilenecek. İsrail’in bu ülke topraklarında gözü olduğu bilinmektedir. ( Arz’ı mev’ud Büyük İsrail hayallerinde Irak, İran ve ülkemiz topraklarına heves etmektedirler.) Komşu ülkelerde Hem fiziki hem siyasi hem de ekonomik olarak olumsuz şekilde etkileneceklerdir. 

Filistin ve İsrail’den savaş sebebiyle kaçan ya da kovulan insanlar Ülkemiz başta olmak üzere çevre ülkelere sığınacak memleketimiz yeni göç dalgasına maruz kalacaktır. 

Kudüs’te bulunan Müslümanların İlk kıblesi olan Mescidi Aksa İslam’ın sembolü İbadetgahımız tamamen İsrail’in himayesine geçmiş olacak. 

En Dehşet verici ve korkunç olanı ise bizim bölgemizde bir üçüncü dünya savaşı senaryolarının konuşuluyor olmasıdır ki tüm dünya için bölgemiz ölüm makinelerinin denendiği, Müslüman coğrafyasının insan kanlarıyla sulandığı bir arenaya çevrilmesi endişesidir.  

Bu bölgede yıllardır süregelen kan, şiddet, korku, endişe, yokluk, yoksulluk, açlık bir an önce son bulsun. İslam alemi başta tüm dünya buradaki savaşa bir son vermek üzere çaba sarf etsin. Orada her yetim, öksüz kalan çocukların ya da her yitirilmiş minik canın vebali vardır ve sessiz kalan dünya ülkelerinin boynunadır. 

Dileğimiz, talebimiz, temennimiz, isteğimiz, umudumuz savaşların olmadığı, tüm dinlerin, etnik kimliklerin bir arada yaşadığı güzel ve huzurlu bir dünya.

Allah’ae manet olun.