18 MART ve BELİRLEYİCİ İKİ UNSUR - Kadir COŞKUN
Dünya tarihinin en önemli, en büyük savaşlarından biri olan Çanakkale Savaşlarının ilk etabının zaferle sonuçlandığı 18 Mart’ı ve bunu yaratan ruhun nasıl üstün bir nitelik taşıdığını idrak etmenin mutluluğu içinde, aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Bugünkü zafer, başlı başına denizden, yani Boğaz’dan yüklenen düşmana karşı verdiğimiz savunma savaşının dünyada benzeri görülmeyen 1. safhasının sonuçlandığı […]
Dünya tarihinin en önemli, en büyük savaşlarından biri olan Çanakkale Savaşlarının ilk etabının zaferle sonuçlandığı 18 Mart’ı ve bunu yaratan ruhun nasıl üstün bir nitelik taşıdığını idrak etmenin mutluluğu içinde, aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.
Bugünkü zafer, başlı başına denizden, yani Boğaz’dan yüklenen düşmana karşı verdiğimiz savunma savaşının dünyada benzeri görülmeyen 1. safhasının sonuçlandığı gündür. Burada henüz Kara savaşları yoktur. Karadan Boğaz’ın savunması vardır.
Kara savaşları 25 Nisan 1915’te başlayıp yıl sonuna kadar sürecektir.
19 Şubat’ta başlayan deniz savaşları müttefik birliklerinin dünyanın en büyük donanmasıyla başlayan topyekün hücumunun, başarıyla püskürtülüğü 18 Mart 1915 akşamına kadar sürmüştür.
Günlerce, üstün toplarıyla dövülen mevzilerimiz pes etmemiş, 18 Mart 1915’te nihayet tüm kahramanlarımız gibi Rumeli Mecidiye Tabyası ve komutanı Yüzbaşı Hilmi Bey’in Fransızların ünlü zırhlısı BOUVET’i batırması ile düşman bombardımanı bir kat daha artmış ve artık denizin yüzü görülmez olmuştur. Bu arada isabet alıp etrafı toz dumana katan bir top mermisi ile tabyada 16 kişi şehit olmuştur. Diğerleri yaralı, içlerinden iki kişi toprak yığınlarının altından sağ çıkmıştır. Bunlar Mehmet oğlu Seyit ve Niğdeli Ali Çavuş’tur. İşte bu iki yiğit ve geceden Boğaz’a mayın döşeyen Yüzbaşı Hakkı Bey komutasındaki Nusret Mayın Gemisi savaşın kaderini değiştirecektir.
Daha sonra onbaşı rütbesi alacak Mehmet oğlu Seyit, arkadaşı Niğdeli Ali çavuş’la insan üstü çabalarla 215 kilogramlık top mermilerini namluya yerleştirmesi, bu konuda deneyimli olmamasına rağmen 3. atışta İngilizlerin ünlü zırhlısı OCEAN gemisini dümen tertibatından vurması ile diğer vurulan gemiler gibi boğazda sürüklenmeleri esnasında Nusret’in döşediği mayınlara çarpıp boğazın derin sularına gömülmeleri sonucu düşman gemileri tamamen Boğaz’ı boşaltıp çekildiler. Böylece tarihe şu notu düştük. ÇANAKKALE DENİZDEN GEÇİLEMEZ.
18 Mart 1915
Bir müddet sonra 25 Nisan’da karadan denediler(Bu da ayrı bir yazı konusu). Yine başaramadılar. Bu kez de tarihe şu notu düştük. “ÇANAKKALE KARADAN DA GEÇİLEMEZ.”
Sonuç olarak, Türk’ün üstün ruh hali söndürülemez ve ÇANAKKALE GEÇİLEMEZ mührünü tarihe vurduk.
Kahraman Mehmetçiğin her şeyini ortaya koyarak verdiği mücadele ve Mustafa Kemal’i tarih sahnesine çıkaran Anafartalar Komutanlığı, “Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum.” sözündeki ruh hali üstün vatan savunmasının temel dayanağı olmuştur.
18 Mart 1915 akşamı Boğazı boşaltıp çekilen düşman donanması, Türk’ün Çanakkale’deki birinci etap zaferine perçinlemiş, akabindeki günlerde Mustafa Kemal, Cevat Paşa, Esat Paşaların Rumeli Mecidiyesi ziyaretlerinde bu kahramanlarımız onurlandırılmış, o meşhur Seyit Onbaşı’nın 215 kilogramlık top mermisini tekrar kaldırma ve başaramama, odun parçasından yapılan mermi pozu ile bizlere bu günleri sağlayanlara borcumuzu aynı ruhla, bu güzel vatanı korumak ve gelecek kuşaklara aktarmak olmalıdır.
Ruhları şâd mekânları cennet olsun.
Vatan kahramanların omuzlarında yükselir.