YEREL YÖNETİCİLERİMİZDEN BEKLENTİLERİMİZ
Yerleşim alanlarımızın olmazsa olmazı ve çağdaş dünyaya ayak uydurma, örnek olmada en önemli unsurlardan biri olan yerel yöneticilerimizin tavrı, söylemleri, azim, karar ve uygulamalarındaki başarıları, birlik ve bütünlüğümüze yaptıkları katkı ile ölçüldüğü gerçeğinden yola çıkarak şehrimizde, ülkemizde ve dünyada gelişen durumlara kayıtsız kalmamamızı gerektiriyor.
Dünyaya baktığımızda Doğu Türkistan'da, Türk dünyasının değişik coğrafyalarındaki baskı ve zulümler, güneyimizde kurulmakta olan ve birliğimizi tehdit eden oluşum, istikrarsız komşularımız ve siyonizmin Filistin'de uyguladığı insanlık dışı soy kırım faaliyetleri devam ederken içeride olması gereken birlik ve bütünlüğümüzü görememekteyiz.
Ülkemiz genelinde bunu bozmaya yönelik hain terör örgütünün yaptığı ve yapmaya devam ettiği, fütûrsuzca Meclise taşıdığı söylem, provokatif tutum ve davranışlara karşı topyekun bir tepkinin olmaması karşısında duyduğumuz hayal kırıklığı ve yerelde ilimiz İl Genel Meclisi toplantısında yaşananlar bizleri hem üzdü hem de kaygılanmamıza neden oldu.
Sivas yerel basınından öğrendiğimiz ve görüntülerini izlediğimiz toplantıda, İl Genel Meclisi üyesi bir hemşehrimizin Türkiye Büyük Millet Meclisi grup toplantısında bu konuyla ilgili sarf edilen sözlere karşı tepkisini dile getirmesi, kabul edilemez olduğunu belirtmesi üzerine, toplantıyı yöneten başkanının " Bunun yeri burası değil... Siyaset yapılmamalı... Anayasa'nın ilk 4 maddesi dahil tüm maddelerin tartışılması gerekir. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu dahi "Allah'ın birliği ve Efendimizin Risaleti dışında her şey tartışılabilir."dediğini hatırlatması üzerine, konuşmacının, bunun kabul edilemeyeceği, hem de rahmetlinin "Lider doktrini tartışılamaz!" sözü üzerine bunu söylediğini ve konumuzla bir alakasının olamayacağı yönündeki ifadeler hem toplantıda hem de basınımızda yer aldı.
Siyasi kuruluşlarımızdan başkanın açıklamalarına sert tepkiler verildi.
Öncelikle Sivas'ımızın geçmişine baktığımızda, ülkemizin önemli ve kadim şehirlerinden biri olduğunu görüyoruz.
Tarihte derin izler bırakmış, pek çok uygarlıklara ev sahipliği yapan bir şehir. Bunlardan, Selçuklular dönemine eserleriyle damga vuran, Sultan 1.İzzettin Keykâvus döneminde teveccüh gören ve SULTAN ŞEHİR olarak adlandırılan, Beylikler döneminde (Kadıburhanettin, Danişment, Eretna...) iz bırakmış, Osmanlı'nın Anadolu'daki büyük eyaletlerinden biri iken 4 Eylül 1919 Kongresi'nde "Vatan bir bütündür, parçalanamaz!" kararı ile Meşrutiyetten Cumhuriyete geçisin merkezi olmuş (Gazi Mustafa Kemal Atatürk : "Cumhuriyetin temellerini burada attık!"), Cumhuriyet değerlerini özümsemiş ilk şehirlerden biri olması hasebiyle CUMHURİYET ŞEHRİ SİVAS ünvanına layık görülmüş, Selçuklulardan yaklaşık 700 yıl sonra tekrar Üniversitesine (1974) Cumhuriyet sayesinde kavuşmuş ve adını da Cumhuriyet koymuş bir şehirdir.
Şimdi böyle bir şehirde Cumhuriyetin temel niteliklerini tartışmaya açıp vatanımıza, egemenliğimize, dilimize ortak yapmanın yolunu açan girişimleri doğru bulmuyoruz.
Bu güzel şehrimiz için çalışan bir Valimizin olması, ortaya koyduğu vizyon projelerle şehrimizin çehresini değiştiren, yaşanabilir bir kentin tüm özelliklerini uygulamalarına yansıtan, genç, dinamik, ileri görüşlü uygulamaları ile yüzümüzü güldüren ve gurur duymamıza vesile olan bir Belediye Başkanımız, Belediye Meclisi ve Kent Konseyimiz, üretken bir Ticaret ve Sanayi odamız, Esnaf Odalarımız ve Kefalet Kooperatiflerimiz, kültür dünyamıza katkı sağlayan sivil toplum kuruluşlarımız, Türk Ocağımız ve ilimiz geneline yatırımları ile büyük katkılar sağlayan İl Genel Meclisimiz var.
Böyle güzel birlikteliği olan bir şehirde, İl Genel Meclisi Başkanımızdan bu birlikteliğe uygun bir yaklaşım beklerken yaptığı talihsiz konuşma hepimizi üzmüş ve kabul edilemez bulunmuştur.
Anayasamızın ilk 4 maddesi ve bağlantılı 42 ve 66. maddeleri, Lozan'da tapusunu aldığımız ve değiştirilemez hatta değiştirilmesi teklif dahi edilemez ifadeleri, hepimizi bağladığı gibi İl Genel Meclisimizi ve Başkanını da bağlar.
İyi niyet veya populizmle, "Tartışılırsa ne olur, devlet mi yıkılır, bunda ne var?" gibi ifadelerin ülkenin birliğine, beraberliğine, egemenliğine ve bölünmeye yol açabileceği gerçeğini kendisini aydın gören herkesin bilmesi gerekir!
Bu konuda sağ duyulu davranan yöneticilerimize teşekkür ederiz.
Sivas'ımızda büyük sıkıntılar yaşanmaması ve yöneticilerimize güvenin sarsılmaması için İl Genel Meclisinden ve Başkanından beklentimiz, ilk yapılacak Meclis Toplantısında bu durumu düzeltip gereğini yapmasıdır.
Bunu beklemek, Cumhuriyet Şehri Sivas'ın ve Türk Milleti'nin en doğal hakkıdır.
Son söz olarak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Ne mutlu Türk'üm diyene!" sözününün kapsayıcı şemsiyesi altında,
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!
Yaşasın Türk vatanı!
Yaşasın ses bayrağımız, ana sütü gibi saf ve temiz güzel Türkçemiz!
Yaşasın Türk Milleti!
Kadir COŞKUN
Türk Ocakları Sivas Şube Başkanı