BUNALIM DÖNEMLERİ
Her toplumun bunalım dönemlerinde her zaman “sivri” akımlar güçlenir kendisine taban ve taraftar bulur. Halkçı, ılımlı, demokratik ve uzlaşmacı akımlar güç kaybederler. İşlerin iyi gittiğinde, adaletsiz ve hukuksuz düzende halkın yararına köklü değişiklikler yapacağını söyleyen siyasilere fazla yüz verilmez. Çünkü sahip oldukları ekonomik refahın tehlikeye gireceğini düşünürler. Fakat insanlar başta adalet ve ekonomik olarak umutsuzluğa düştüğünde, hoşgörü yitirilir acil değişim umut olur. “İleriye” ya da “geriye” dönük “köktenci” akımlar umut olur ve onlara da gün doğmuş demektir.
Avrupa'da Faşizm, Dünya ekonomik bunalımının etkisiyle geldi. Avrupa komünizmi ise, ikinci Dünya Savaşının yıkıntıları üzerine yükseldi. Avrupa yaralarını sardıkça, Komünistler geriledi, onun yerine demokratik Sosyalistler gelmeye başladı.
Türkiye'nin bugünkü durumu ise, siyasetin uçlarındaki akımların güçlenmesini bir anlamda doğal kılıyor. Bunun gereği demokratik güçlerin bir araya gelmesine bağlı. Tabi ki bir taraftan da demokrasiyi tehlikeye atan siyasi akımlara “devlet eliyle” güç katma aymazlığına son verilmesine.
Demokrasi, insan hak ve özgürlük savunucuları olarak, Demokratik Sağ da, Demokratik Sol da birleşmeli. Demokratik sağın birleşmesi, demokratik olmayan sağı iktidar dışı bırakır. Demokratik solun birleşmesi ise demokratik olmayan sağa geleceğin iktidar yollarını kapar.
İktidarda olan her parti yıpranır. Zor koşullardaki iktidarlar çok daha hızlı yıpranır. Eğer sol siyaset haksız yere bu yıpranmaya ortak oluyor ise, asıl büyük sakınca o zaman ortaya çıkar. Demokratik olmayan sağ siyaset, geleceğin iktidarının tek adayı olarak devam eder.
Demokratik sağın gücü “sermayedir”. Uluslararası kapitalist sermaye yardımı ile er ya da geç demokratik sağı birleştirir. Demokratik solun gücü ise, beden işçisi, düşünce, kafa emeğidir, yani işçi ve emekçidir, çalışandır, emeklidir, öğrencidir. Sendikalar emekleri sömürenlere karşı, bir baskı aracı olabiliyorlar mı? Çalışanlar, kamu görevlileri, emekliler, öğrenciler ve sıradan vatandaşlar tepkilerini sürekli ve örgütlü olarak dile getirebiliyorlar mı?
Sol, demokrat ve temel insan hak ve özgürlük savunucusu siyasiler, halkın bunalımına sebep olan her düzeydeki siyasileri halkın içine çıkamaz hale getirebiliyorlar mı? Getirebilirler ise sol da birleşir.
Artık sadece birleşme zamanı değil, aynı zamanda siyasi konforları yerinde olup toplumdan bihaber kayıkçı kavgası yapan, sağ ya da sol siyasilerin beyliklerinin yıkılıp “demokratik” bir yapının kurulmasının zamanı geldi ve geçiyor…