GERİ KALMIŞLIK NEDEN BİTİRİLEMİYOR?

08 Eyl 2025 - 11:48 YAYINLANMA

Tarihimiz iktidarları, adeta imkânsızı başarmak çabaları ile geçmiştir. İktidarlar Sosyal, siyasal, hukuki ve ekonomik bu ulaşılması imkânsız hedefe hizmet edecek şekilde biçimlenmiş, memleketin bütün güçleri, egemen zümreler uğruna ve onların çıkarlarına seferber edilmiştir. Mesele sadece ekonominin uygulanması olsaydı, harcanan boş çabalar fazla önem taşımazdı.

     Ne var ki imkânsızı başarmak çabası bütün toplum düzeninde yanlışlara, yabancılaşmalara, benimsenmeyen üst yapı değişimlerine, temelsiz zıtlaşmalara ve en önemlisi de toplumun gelişmesinde zaman kaybına, gecikmeye yol açmıştır. Bunun sonucunda yanlış ekonomik uygulamalardan çok soysuzlaşmalar, garabet örnekleri, toplum içinde ikilikler çıkmıştır.

     Avrupa'nın da çıkarına uygun düştüğü için, batılı devletler Türkiye’deki bu iktidar tercihlerini desteklemiştir. Ne var ki Türkiye'de kurulan bu düzen ülkeyi kalkındıracak bir düzen olmamıştır. Bizdeki sermaye sahiplerini, kendilerine göre ayarlanan bir toplum düzeni haline getirmişlerdir. Ancak batıdaki sermayeden yararlanan halk, ihtilalci örgütlü ve güçlüdür. Dolayısıyla halkı ileri götürmüştür. Bizdeki halk sermayeden yararlanamadığı için örgütsüz ve güçsüzlüğünden dolayı toprak ağalarına çalışmış, bu toprak ağaları da Türkiye’yi sömürmek isteyen yabancılarla isteyerek ya da istemeyerek alet olmuşlardır.

     Egemen zümrelerin “ve yabancı akıl hocalarının” kendi varlıklarını korumak için, yaptığı tercihler Türkiye'nin geri kalmışlığının yenilmesini imkânsız kılan bir toplum düzeninin kurulmasına yol açmıştır. Siyasi düzen paralı zümrelerin meclise girerek kendi haklarını ve bazı bürokratların keyfi kararlarından oluşan sorunları, yok saymıştır ve ya desteklemişlerdir.

     Tanzimattan bu yana ithal ettiğimiz bütün sosyal, siyasal ve ekonomik kurumlar, aslında yerli burjuvazinin güçlenmesi, sermayesini emniyete alması, bu şekilde memleketin kalkınması amacına dönüktür. Gerçi amaca kısmen varılmış, yerli burjuvazi kendi çapında gelişmiştir. Memleketi imkânları oranında kalkındıracak güçte olmamış ama sadece sermaye sahiplerinin kalkınmasına yaramıştır.

     Tüm bu tercihlerin faturasını ise halk çok ağır bir şekilde ödemiştir ve ödemeye de devam ediyor…

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: