OSMANLI ve AHİLİK LONCA TEŞKİLAT

25 Ağu 2025 - 11:17 YAYINLANMA

Osmanlıların var olma ve geliştiği dönemlerde, Avrupa Ortaçağın karanlık kapısını henüz aralamaya başlamıştı. Kiliselerin tahakkümü, engizisyon koyu bir dindarlık hüküm sürüyordu. Bu ortamda Osmanlı zamanın koşulları içinde gelişmiş özellikler taşıyordu ve bu tutumu 17. Yüzyıla kadar sürecek altın çağını yaşadı.

     Tabi ki bunun bir altyapısı, halk örgütlenmesi vardı. Tekniğin henüz çok ilkel olduğu bu çağda doğanın sürprizlerine karşı, (doğal felaketler vb.) insanların tek dayanağı tek savaş aracı bir araya gelip örgütlenmek, doğaya karşı ortak bir çaba vermek.

     Alevi Bektaşi örgütü olan Ahiliğin lonca teşkilatı ve dayanışmasının insanların örgütlenerek korunma ihtiyacının karşılanmasında ne denli önem taşıdıkları ortaya çıkıyor. Osmanlıların Anadolu'ya egemen olmadan önce de var olan bu Türkmen Ahi örgütlerinin niteliği, Osmanlı yönetimi altında değişti. Osmanlı öncesinin Anadolu'sunda zanaatkâr Ahiler belirli özellikleri olan, şehirlerde yöneticilik görevlerinde bulunan, hatta bir ara Ankara’da bir çeşit cumhuriyet denemesine girişen kuruluşlar dı.

     Ahilerin bu ayrıcalıkları ve gücü, Osmanlı yönetimi tarafından kısa sürede yok edilmiştir. Loncaları Osmanlı mekanizmasının itaatkâr dişlileri durumuna indirgeyen yeni yönetim, böylece kendisine karşı siyasal örgütlü halkı bitirmiştir. 17. Yüzyıldan sonra herhangi bir siyasal etkinliği kalmadığı gibi, kendi yöneticilerinin seçimini bile kadı aracılığı ve padişahın onayından sonra yapabildiler.

     Her meslekten Ahi örgütüne giren bir kişi aynı zamanda gerektiğinde, ihtiyaçlı üyenin yardımına koşacak bir sosyal birliğe de katılmış olmaktadır. Bu birlik (Lonca) üye aidatlarından biriktirilmiş bir yardım sandığına sahiptir. İşsizlik, hastalık gibi durumlarda kişi loncanın koruyucu kanatları altına sığınabilmektedir. Hastalığa, işsizliğe, fakirliğe karşı bir çeşit sigorta görevi taşıyan sosyal dayanışma sisteminin bu örgütte var olduğunu söyleyebiliriz.

     Lonca örgütleri üyelerinin devlet ile arasındaki davaları da savunmaktadır. Gerektiğinde üyesini devletin haksız bir kararından korumaktadır. Osmanlılar yayıldıkları toprakların halkına o çağda görülmemiş bir Ahi hoşgörüsü ve mükemmel bir teşkilatlanma getirmişlerdir. Gayrimüslim halk bu mükemmel örgütlenme sayesinde üretim birimlerinin parçası olarak Ahilik teşkilatı güvenliğinden pay almışlardır. Bu mükemmel düzen sayesinde daha çok üreterek daha çok tüketme imkânına kavuşmuşlardır.

     Avrupa bu sistemi uygulayıp daha da geliştirerek demokrasi ekseninde teknolojiyi yakalarken Osmanlı altın çağ dönemini 17. Yüzyıla kadar sürdürebildi…

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: