OSMANLI ve ALEVİ BEKTAŞİ YENİÇERİ OCAĞI - Ali DAĞ

Osmanlı Devleti ilk kurulduğu yıllarda Sünni bir Devlet olarak kurulmadı. Osmanlı Devleti’nin İmparatorluğa giden ilk yıllarında kuruluş felsefesi gereği azınlıklara ve başka dinden olanlara daha büyük bir hoşgörü ile bakıldığı bilinmektedir.      Osmanlı’nın ilk üç padişahın; Osman Gazi, Orhan Gazi ve 1. Murat’ın, Alevi Ahi-Bektaşi inançlı oldukları ve İslam peygamberi Muhammedi İslama, yani Ehlibeyt inancı […]

30 Ara 2024 - 11:37 YAYINLANMA

Osmanlı Devleti ilk kurulduğu yıllarda Sünni bir Devlet olarak kurulmadı. Osmanlı Devleti’nin İmparatorluğa giden ilk yıllarında kuruluş felsefesi gereği azınlıklara ve başka dinden olanlara daha büyük bir hoşgörü ile bakıldığı bilinmektedir.

     Osmanlı’nın ilk üç padişahın; Osman Gazi, Orhan Gazi ve 1. Murat’ın, Alevi Ahi-Bektaşi inançlı oldukları ve İslam peygamberi Muhammedi İslama, yani Ehlibeyt inancı gereği Orhan Gazi’nin Yeniçeri Ocağı’nı 1363 yılında Bektaşi tekkesinin Postnişininden duasını aldıktan sonra gerçekleştirmiştir.

     Kendisi de Alevi Bektaşi İnancından gelen bir padişah olan Orhan Gazi Osmanlı ordusunu büyütmek ve İnançlı bir ordu teşkil etmek için, Fethedilen yerlerden alınan devşirme çocuklardan (Gayrimüslim) kurulu orduya kutsal bir özellik vermek için, devşirme çocuklardan bir grubu alarak Hacı Bektaş-ı Veli Türbesinin bulunduğu Sulucakaracahöyük’e gider.

     Dergâhı ziyaret eden Orhan Gazi, Dergâhta bulunan Hacı Bektaş-i Veli Pir’ine; “Pir hazretleri, bu çocuklardan kuracağım ordu için sizden hayır duası ve icazetinizi almaya geldim” diyerek, Devşirme çocuklarını gösterir. Hacı Bektaş’taki Pir, elini çocukların başına koyarak;

“Bunların adı yeniçeri (yeni asker) olsun. Cenabı Hak yüreklerini ak, pazularını kuvvetli, kılıçlarını keskin, oklarını tehlikeli, kendilerini daima galip buyursun” diye dua eder. Böylece, Yeniçeri Ocağı’nın isim babası Alevi Bektaşi piri olur. Yeniçeriler Pirleri olarak Hacı Bektaş-ı Veli’yi tanırlar. Yeniçeriler kendilerine Bektaşi yan, ağalarına da “Ağai Bektaşi yan” adını verirler.

     Bu çocuklar çeşitli Alevi Bektaşi dergâhlarında Türkmen çocukları ile birlikte yetiştirilir ve Osmanlı ordusuna katılarak Osmanlı’ya İmparatorluk yolunu açarlar. Daha sonra Hacı Bektaş Dergâhından bir kazan alınır, Yeniçeri Ocağına götürülür. Bu kazan sonraki yıllarda, yeniçerilerin çeşitli haksızlıklara tepki olarak “kaldırdıkları” kazandır.

Yeniçeri duası ise şöyledir.

“Allah Allah, illallah, baş üryan, sine püryan. Kulluğumuz padişaha ayan; üçler, beşler, yediler, kırklar, gül-bang-ı Muhammed, nur-u Nebi, Kerem-i Ali pirimiz, Sultanımız Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli demine devranına Hü diyelim, Hüüüü…”

     Bektaşilerin başlarına taktığı Bektaşi Tacı on iki dilimli beyaz bir külahtır. On iki dilim, On İki İmam’ı, ehlibeyti temsil eder. Bektaşi babalarının taçları, yeşil renkli bir sarıkla sarılır. Orhan Gazi’den sonra, I. Murat da Alevi Bektaşi Ehlibeyt İslam’ını yaşayarak hoşgörü ile yaklaşmıştır. Hacı Bektaş-ı Veli Türbesi’ni ilk olarak 1. Murat inşa etmiştir. 2. Beyazıt ise daha sonra Türbeyi onarmıştır.

     Osmanlı yönetimi, Yavuz Sultan Selim dönemine kadar Yeniçeri Ocağıyla Anadolu Alevi Bektaşilerine hoşgörü ile baktı. Osmanlı sarayının katı bir Sünniliğe yönelmesi, tutuculaşması, Alevi ve Bektaşi düşmanı kesilmesi Yavuz Sultan Selim dönemine rastlar.

     Bu olayda Anadolu’da hızla güçlenen, Türk Safevi devletinin Hükümdarı Şah İsmail’in de rolü vardır. Osmanlı Türk Safevi devleti Hükümdarı Şah İsmail’i Anadolu’da büyük bir tehlike olarak görmüştür. Osmanlı bu tehlikeye karşı Sünni İslam’a sıkı sıkıya sarılır, bu akımı kendisi için kurtuluş sayar. Yavuz, bu uğurda bazı göz boyama eylemlerine de girişir.

     Örneğin, Yeniçeri Ocağı’nı Safevi tehlikesine karşı korumak için kendisini de, Yeniçerilere Bektaşi gibi göstermek için, kulağını deldirerek Balım Sultan küpesi (Mengüç) takar ama artık Osmanlı’da Anadolu’da birlik beraberlik bütünlük sağlanamamıştır. Her geçen zaman içerisinde Osmanlı bitme noktasına gelmiştir.

     Alevi Bektaşi’lerinde kurucusu olduğu Ulu Önder Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Laik Sosyal Hukuk Devleti olan Cumhuriyet’e kadar. Cumhuriyetimize sahip çıkalım…

30 Aralık 2024

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: