Maç sonu baktım ki, sosyal medya, yazılı ve görsel medya aklınıza kim geliyorsa yağan kardan ve havanın soğukluğundan dolayı Trabzon takımının almış olduğu bir puanı başarı olarak yorumlamışlar. Bir bakıma son düdük çaldıktan sonra Trabzonlu futbolcuların sarmaş dolaş olarak kutlamaları yorumcuları haklı gösteriyor.
Ne gariptir ki, müsabakada soğukla ve karla mücadele eden tek takım Trabzonspordu. Yahu bunun neyini anlamıyorsunuz hava şartları takımlar için eşit derece kolaylık ve zorluk sağlar. Yusuf’un vurduğu topu Camara çizgiden çıkarmamış olsaydı, Trabzon takımı öne geçmiş olsaydı acaba yoğun kar yağışı kimin lehine kimin aleyhine olacaktı?
Sivasspor takımı önemli oyunculardan yoksun çıktı. Bu şartlarda maçın favorisi Trabzon gibi görünüyordu. Sonuçta ligin zirvesinde önemli bir puan farkı yakalamış bir takım vardı. Çok ciddi bir puan kaybı kredisi olan Trabzon takımının hangi şartlarda olursa olsun rahat bir atmosferde maça çıkacağı düşünülürse, hele hele Sivasspor’unda önemli eksikleri olunca aldıkları bir puana bu kadar sevinmelerini yadırgadım doğrusu.
Sivasspor teknik direktörü Rıza Çalımbay’ı bir kez daha yürekten kutluyorum. İki haftadır uyguladığı oyun planıyla neler yapabileceğini, futbolun taktik tarafının ne derece önemli olduğunu bizlere gösterdi. Orta alanı sürekli eleştirilerin odağı olan Cofie, henüz süper ligde ilk defa ilk onbirde sahaya çıkan genç Özkan ve yine 21 yaşında Kerem Atakan’la kapatarak Trabzon takımının kalemize gelmesini engelledi. İlk 20 dakikada plan kusursuz işledi. Trabzon takımına ilerde baskı uygulayarak hataya zorladı. Trabzon takımı kendi alanından ikinci bölgeye çıkarken oldukça zorlandı. Çalımbay’ın yapmış olduğu bu taktik anlayış golüde beraberinde getirdi. Birçok maçta takımını ipten alan kaleci Uğurcan’ın topu elinden sektirmesi, Lake James’in takipçiliği Sivasspor’a golü getirdi.
James süper lig için bir gömlek yetersiz bir oyuncu olduğunu daha önce söylemiştim. İkinci golünü Trabzon’a attı. James fizik avantajını kullanarak Rıza hocanın iki haftadır tercihi oldu. Rıza Çalımbay özellikle Max Gradel ve Fayçal Fajr yokluğunda 36 yaşındaki Yatabare’yi kenarda tutarak, James’in pres gücünden yararlanma planı iki maçtır oldukça güzel işledi. Gutas’ın maç sabaha hastalık haberi hem hocayı hem bizleri üzdü. Buna rağmen sevindirici taraf, savunma bölgesinde ki oyuncuların formlarının yüksek olmasıdır. Caner, Camara, Gutas üçlüsünden kim oynasa birbirini aratmıyor.
Bu maçta Uğur Çiftçi ve Kerem Atakan’ı çok beğendim. Özellikle son zamanlarda adı sık sık Trabzonla anılan Uğur uzun süredir benim eleştiri oklarıma maruz kalıyordu. Trabzon maçında Uğur gibi oynadı. Basit, ayağa ve kendinden daha teknik oyuncuya paslarını aktardı. Kademe hatası hiç yok denecek kadar az yaptı.
Sivasspor Trabzona karşı iyi bir taktik anlayışıyla puanı sonuna kadar hak etti. Attığı golden sonra biraz oyunu tutabilse sonuç biraz daha farklı olurdu. Bir puan değil 3 puanı rahatlıkla alabilirdi. Ama çok eksik olmasına rağmen süper ligin zirvesinde ve ulusal basınında yere göğe sığdıramadığı Trabzon takımına sahayı dar etti.
Önümüzde iki kritik maç var. Bunlarda birincisi İzmir’de Çarşamba günü Göztepe ile ve hafta sonu cumartesi Fenerbahçe ile oynayacak. Bu maçlardan kayıpsız çıkarsa UEFA yolunda önemli adımlar atar. Afrika kupasına giden oyuncular geri dönecek, sakat ve eksikler
tamamlanacaktır. Bunların yanında transfer dönemi sona ermeden en az iki takviye ile arzu ettiğimiz ve hak ettiğimiz yerde ligi tamamlayacağız.