Bugün sevgili dostum, meslektaşım ve kardeşim dediğim çok sevdiğim, basın camiasının sevilen yüzü Yusuf Doğan’ın vefat haberini büyük bir üzüntüyle öğrendim. O basın camiamızın gülen yüzüydü. O dostluk duygularını her şeyden önde tutan güzel insandı. Allah (C.C.) taksiratını affetsin. Bizler hakkımızı helal ediyoruz. Umarım O’da bize hakkını helal etmiştir. Kendisine Allah’tan rahmet geride kalanlarına ve basın camiamıza başsağlığı diliyorum.
Kayseri maçının önemini kimse bunlara anlatmadı mı?
Kayseri maçı nedir? Bilir misiniz?
Kayseri maçı Puandan fazladır…
Kayseri maçı 1967 ruhunun yansımasıdır…
Kayseri maçı koca bir sezondur…
Kayseri galibiyeti evlerin bayram havasına döndüğü yüzlerin güldüğü maçtır.
23 dakikada koca bir rezalet izledik. Ruhun yitirildiği bir karşılaşma oldu. Formsuzluğun, ruhsuzluğun ve ayakların tutmadığı bir maçı ilk defa izledim. Geride kalan 5 haftada yerlere göklere sığdıramadığımız Sivasspor gitmiş yerine, toplama bir takım görüntüsüne bürünmüş bir futbol ekibi gelmiş. Bana kızan kızabilir, ama güneş balçıkla sıvanmaz. Pozisyonsuz bir 90 dakika geride kaldı. Kayseri takımı oyunu istediği gibi yönetti. 23 dakika inanılmaz bir tempo yaparak bizim çocukların beynini döndürdü. Anlaşılan o ki, Hikmet Karaman dersini çok iyi çalışmış. Sivasspor’a adım atacak yer bırakmadılar. Sanırım maçın önemini bizden daha fazla işlemişler.
MAX GRADEL BİR TAKIMA BEDEL
Bir takım bir futbolcunun eksikliğinde bu kadar mı çaresiz kalır? Maalesef Gradel’in yokluğu çok arandı. Rıza Hoca ilk yarı 3-0 geride bitirdiği ilk yarıyı telafi için ikinci yarıya Kerem ve yatabare yerine, James ve Azubuıke’yle başladı. Oysaki, Kayode ilk yarının kayıp oyuncusuydu. Serseri mayın misali ne yaptığını bilmeyen bir futbolcu görüntüsü çizerken, yatabarenin oyundan çıkmasına anlam veremedim. Belli ki, ikinci yarı gol bulmak için daha çok kayseri yarı sahasında geçecek bir oyun için Yatabare’nin oyundan çıkması ne kadar doğru bir karardı? Bu maç Gradel’e bağlı bir oyun sistemini açığa vurmuş oldu.
Sivasspor oyunun ilk yarım saatinde öyle bir abandone oldu ki, rakipten kazandığı her topu uzaklaştırmak için uzun toplarla pozisyon bulmaya çalıştı. Bu oyun anlayışı kayseri takımının işini kolaylaştırdı. Top duvara çarpmış gibi geri döndü. Ayakta kalan tek bir oyuncu Faysal’dı. Tek başına mücadele etti desem yeridir. Orijinal sağ bek Ahmet Oğuz yerine Caner Osmanpaşa’dan sağ bek yaratma hevesinin neye mal olduğunu gördük. Sağ taraftan kayode gibi etkisiz bir oyuncunun arkasında Caner gibi hücuma katkı sağlayamayan bir futbolcu, Tıam ve Mustafa’nın ekmeğine yağ sürdü. Takım kaptanı Uğur’u zaman zaman eleştirdiğimde, taraftardan tepki dahi alıyorum. Uğur’un şahsına ilişkin şunları söyleyebilirim. Uğur karakterlidir, çok iyi bir insandır. Ama futbol adına katkı sağlamıyor. Kendisine hızlı bir şekilde çeki düzen vermek zorundadır. Çok fazla çalışmalıdır. İnanılmaz yavaş düşünüp, yavaş oynuyor. Bunları geliştirdiği sürece hem Sivasspor, hem de kendisi kazanacaktır.
Futbolla ilgilenen veya ilgilenmeyen her Sivas’lı bu maçı bilir. Bu maç bir maçtan daha fazlasıdır. Bu maç 3 puandan daha fazlasıdır. Bugün Sivasspor hepimizi üzmüştür.