Son altı yılın en kötü sezonunu yaşıyoruz.
Rıza Çalımbay yönetiminde süper ligde çıktığımız 18 maçta sadece 3 galibiyet alabilmişiz. 19 gol atarken kalemizde 28 gol görmüşüz. Bu demektir ki, maç başı 1.06 gol atarken 1.56 kalemizde gol görmüşüz.
Taraftar isyan ediyor, takım kümeye gidiyor, ara transfer dönemi başladı, yaprak kımıldamıyor. Acaba Sivasspor’da neler oluyor?
Dün Kayseri deplasmanından yediğimiz 4 gole kimse aldanmasın. Sivasspor son haftalardaki en iştahlı maçlarından birini oynadı. O zaman bu dört gol nasıl oldu derseniz, sahada 11 kişiden kaç futbolcuda bu heyecan vardı? İşte o muamma. Maçın geneline baktığımda, heyecanla izlediğim bir maç oldu. Mağlup olmamıza rağmen iki takımın oynadığı futboldan keyif aldım. Beni çileden çıkaran durum ise istisnai futbolcular oldu. Yediğimiz dört gol, takım kurgusunun yanında bireysel yetersizliklerden oldu.
Taraftar Ali Şaşal’ın yediği ikinci golde isyan etti. Haklılık payları var mıydı? Kesinlikle haklılardı. Ne var ki, Ali Şaşal bir tane hatalı gol yedikten sonra birçok pozisyonda kalesinde inanılmaz kurtarışlar yaptı. Ne acıdır ki, yazarken bile kaleci Ali Şaşal’ın kurtardığı pozisyonları yazıyorum. Peki, Ali Şaşal’a gelene kadar takım nerede?
Yıllardır maç yorumları yapıyorum, yazıyorum, çiziyorum ama bir türlü kulak veren çıkmıyor. Acaba diyorum Rıza hoca; “Siz kimsiniz? Benden daha mı iyi bileceksiniz?” kafası mı yaşıyor. Haftalardır sesimiz kısılana kadar Robin Yalçından sağ bek olmaz diye bağırdık. Caner Osmanpaşa’dan süper lig oyuncusu olmaz, Ziya taraftarların dalga konusu olmuş ve futbol ömrünü rafa kaldırmış. İlerde oynayacak oyuncun kalmamış, N’jie, Gradel futboldan bıkmışlar. Orta sahadan elini kolunu sallayan geçiyor. Pas trafiğini yapacak oyuncun yok. Gol pozisyonlarına rica minnet girebiliyorsun. Sağ bek, sol bek Allah’a emanet. Herkes egosunun peşinde. Bunlar yetmez gibi Elinde ehhh işte diyebileceğin bir Uğur Çiftçi var, Onu da hoooppp gönderiyorsun.
Büyük tabloya baktığımda neler oluyor Sivasspor’da? Sorusuyla karşılaşıyorum. Takım kümeye gidiyor, yaprak kımıldamıyor. Acaba büyük sürprizler mi bekliyor bizleri. Transfer bombaları ardı ardına mı patlayacak. Peki ya nerelere takviye yapılacak. Hani deveye ; “Boynun eğri?” demişler. Deve cevaben; “NEREM DOĞRU Kİ?” Demiş. Hah, işte tamda bu hikâye. Elinizi nereye atsanız kof çıkıyor.
Ara transfer dönemi başlayalı üç gün oldu. Herkes merakla Sivasspor’dan gelecek transfer haberlerini bekliyor. Dün Rıza Hoca Kayseri maçından sonra yaptığı açıklamada; “Bizim için her açıdan şanssız bir gündü. Bu takım ziraat kupasını alan ve Avrupa’ya giden bir takım. Bu şunu gösterdi ki, bu takıma iyi takviyeler gerekiyor. Onu almaya çalışıyoruz. En kısa sürede eksikliklerimizi giderirsek eskisinden daha iyi olacağız. Daha öncede bu krizleri yaşadık ama sonra mükemmel şekilde çıktık. Takımımıza yürekten inanıyorum” şeklinde konuştu. Bu açıklamalarda dikkatimi çeken en önemli kelime “bu takıma iyi takviyeler gerekiyor. Onu almaya çalışıyoruz.” Burada çalışıyoruz demek, olursa olur demek anlamına geliyor ki, işin ne kadar vahim durumda olduğunu gösteriyor. Rıza hoca sanırım sezon sonu takımdan ayrılacağı için, gittiği yere kadar mı diyor. Bakalım sene sonuna kadar dayanabilecek mi? Avrupa maçları olmamış olsaydı şimdiye kadar bekleyeceğini dahi düşünmüyordum.
Yarının ne getireceğini bilmem ama bu şekilde üç maç daha devam ederse şimdiden geçmiş olsun. Kaldı ki, çok zor bir karşılaşma takvimi bizleri bekliyor.
Sağlıcakla kalın…