UEFA Konferans Liginde Balkani maçıyla başlayan çıkış, Başakşehir gibi güçlü bir takıma karşı deplasmanda alınan galibiyet ve süper ligin yeni ekiplerinden Giresunspor galibiyetiyle devam ediyor. Sivasspor’u ve heyecanı özlemişiz.
Kadro aynı kadro sistem aynı sistem oyuncular aynı oyuncu… Peki ya, bu değişikliğin sebebi ne? Ne oldu ki, daha üç hafta önce düşecek gözüyle baktığımız, yerden yere vurduğumuz bu takım son üç maçtır özlediğimiz o heyecanı bizlere yaşatmaya başladı.
Tahmin ediyorum, birileri bu teknik heyetin ve futbolcuların kulağına su kaçırmış. Birileri bu takımın koştuğu zaman neler yapabileceğini söylemiş. Yine birileri Dia Saba’nın Faycal Facr’ın görevini üstlenmesi gerektiğini söylemiş.
Teknik Direktör Rıza Çalımbay sezon başladığı günden bugüne kadar hemen hemen her maç sonrası basın açıklamalarında haftada iki maç oynamanın kolay olmadığını, bundan dolayı zorlandıklarını söylüyordu. Ne var ki, hali hazırda son iki maçı oynarken (Başakşehir-Giresun) yine haftada iki maç oynuyorsun. Sevgili Rıza hocam takım kaybettiği zaman farklı farklı bahaneler üretmeye gerek yok.
Hakan Arslan’ın eski günlerine dönüşü takımı düzlüğe çıkardı dersek yanlış söylemiş olmayız. Oyunun her iki yönünü çok iyi oynayan bir Hakan Arslan klasiğinin takıma neler kattığını dün Giresun maçında çok net gördük. Attığı gol ise jeneriklik bir goldü.
Dia Saba…
Bu futbolcuya ayrı bir yer açmak lazım. Fizik gücüne kavuştuğunda neler yaptığını ve daha neler yapabileceğini gösterdi. Hakan Arslan’a yaptığı asistten çok, Yatabare’ye yapmış olduğu asiste hayran kaldım. Futbol oynayanlar bilir, dikine iki üç futbolcunun arasına yerden ve şiddetini ayarlayarak pas atmak, ben futbolcuyum diyen birçok futbolcunun kimsenin haddi değildir. Yatabare’ye yapmış olduğu asist muhteşem bir şeydi. Dün Dia Saba’yı izlerken keyif aldım.
Aldığımız bu galibiyet 3 puandan daha önemliydi. Kazanamama psikolojisi futbolcuyu olumsuz etkiliyordu. Aynı zamanda Balkani ve Başakşehir galibiyetinin tesadüfi olmadığının ve bir çıkış yakalandığının göstergesi niteliğindeydi. Alınan galibiyetler kazanma alışkanlığını beraberinde getirir. Bu galibiyetler hem taraftarın opsiyonunu, hem teknik adamların kredisini, hemde futbolcuların özgüvenini sağlar.
Son üç maçın analizine bakılacak olursa, defans çatlağının bir an önce kapanması lazım. Başakşehir ve Giresun maçlarında gol yemediğimize bakmayın. Gereğinden fazla pozisyon veriyoruz. Özellikle orta savunma oyuncularımızın hava hâkimiyetleri yan toplarda zayıf kalıyor. İki bek oyuncumuz kademe hatası yapıyorlar. Bu eksikliklerin bir an önce giderilmesi gerekir.
Arka arkaya alınan bu galibiyetlerden dolayı tüm camiayı tebrik ediyorum. Kaybolan enerjimizi ve heyecanımızı yeniden hatırlattılar. Emeklerinize sağlık. Geçen haftalarda yürüyen bir Sivasspor’dan uzak, daha tempolu ve daha istekli bir takım haline gelmeye başlamış. Unutmayalım ki, bizim için lig yeni başlıyor. Bu galibiyetler asla takıma rehavet getirmemesi lazım. Sürekli hatırlattığımız bir durum şuydu; “rakipten daha fazla koşacaksın, rakipten daha çok isteyeceksin ve tüm rakiplerini ciddiye alacaksın ki, hedefine ulaşabilesin.”
Umut ediyoruz ki, artık yiğidolar geri döndü. Giydikleri formanın ağırlığını bilmeleri ve ona göre oynamaları hepimizi sevindirdi. Lige verilecek araya kadar kaybedilen puanların telafisi için bundan sonraki haftalar daha önemli. Kazanılan her puan altın değerindedir.