Karagümrük maçından, dün oynanan İstanbulspor karşılaşmalarına baktığımızda hep aynı hatalar yapıldı. Haftalardır kalesi gole açık, hücum yapmakta zorlanan, pas trafiği kötünün kötüsü bir takım izliyoruz.
Karagümrük maçına iyi başlayan gol bulan sonrasında ardı ardına dört gol yiyen Sivasspor Dünde İstanbulspor’dan 3 gol yiyerek küme düşme hattından bir türlü uzaklaşamıyor. Ligde saç baş yolduran, Avrupa arenasında da Fiorentina karşısında sadece savunma yapmaya çalışan ama onu da beceremeyen Sivasspor taraftarlara işkence etmeye devam ediyor.
Elinde kısıtlı imkânlara rağmen sürekli bir rotasyon sevdası yüzünden takım olma kurgusundan çok ya tutarsa hesabı yapan teknik direktör Rıza Çalımbay maalesef her yaptığı hamlede sınıfta kaldı. Ligin artık ortasını geçmemize rağmen sürekli bir arayış içinde olan Çalımbay İstanbulspor mağlubiyetinden sonra nihayet hatasını kabul etti. Rıza hoca maç sonunda ; “Büyük hata yaptım. Bu kadar rotasyona gitmemeliydim. Dedi.”
Sevgili Rıza hoca, sadece İstanbulspor maçını temel alma. Sen haftalardır yanlış yapıyorsun. Ligin tüm maçlarında çok büyük hatalar yapıyorsun. Takımı rakibin durumuna göre hazırlamak lazım. Ama senin takımını üç yıldır ezberlediler. Dün İstanbulspor maçında tel tel döküldün. Koca 90 dakikaya tek pozisyon sığdırdın. Şimdi kalkmış Fiorentina karşılaşmasının öneminden bahsediyorsun. Lige tutunmadığın sürece (Avrupa konferans ligi kupasını alsan bile) takımın PTT 1. Lig takımı olursa hangi mantıkla bunu açıklayacaksın.
Ülkemizde yaşanılan deprem felaketiyle Hatay ve Gaziantep takımlarının ligden çekilme kararından sonra futbolcuları kapış kapış başka takımlara gitti. En kötü sezon sonuna kadar kiralık olarak alabileceğimiz çok oyuncu vardı. Ama ne hikmetse yaprak oynamadı. Takım kalitemiz iyi oyunculardan kurulu değil. İyi olmadığı gibi taktik açıdan iyi kurgulanmayan oyun sistemi beraberinde bu durumu yaşamamıza sebep oluyor. Dün 2-0 geriye düştüğümüz maçta bile halen garanti oyun sisteminden vazgeçemiyorsun.
Sevgili Rıza hoca, rakip sahaya yerleşeceğimiz baskı kuracağımız ve gol bulmak için oynayacağımız bir sistem geliştiremiyorsun. Hücum oyuncusu çıkarıp hücum oyuncusu alıyorsun. Orta alan çıkarıp yerine orta alan oyuncusu alıyorsun. Oyun içinde asla taviz vermediğin oyun sisteminden vazgeçip orta alanı ve hücumu destekleyen bir futbol anlayışı geliştirmiyorsun. Örneğin Ziya Erdal haftalardır oynamıyor. Dün formayı verdiğin gibi 90 dakika oyunda bekletiyorsun. Aynı hatayı Fiorentina maçında Murat Paluli’de yapıyorsun. Hatırlayamadığım sayıda maç eksiği olan Paluli bir bakıyoruz Avrupa arenasında boy gösteriyor.
Sevgili Rıza Hoca sadece rotasyonla ilgili hatanı değil yaptığın çok sayıda hatayı kabul etmen gerek. İyi bir insansın. Ama bu sene bu takıma katkı sağlayamadın. Bunu taraflı tarafsız herkes biliyor. Şimdi kalkıp “Avrupa’yı neden bahsetmiyorsun dersen”, senin yerinde herhangi bir teknik adam bu başarıyı yakalayabilirdi. Önünde önemli iki maç var. Fiorentina ve Ankaragücü. Bu maçlar hem Sivasspor için hem de Ülke için önemli maçlar. Bu maçlarda beni utandır. Yazdıklarıma beni pişman et. Al bu iki maçı hem ligde düzlüğe adım at, hem de sivasspor tarihine adını altın harflerle yazdır.
Son söz olarak; Maçın hakemi Halil Umut Meler’e…
Rıza Hocanın isyanına katılıyorum. Belki de ilk defa Rıza hocanın isyanına katılıyorum. Takım geride olabilir. Takım mağlupta olabilir. El insaf be kardeşim… Hangi maçta bu kadar kolay kırmızı kart çıkardın. Kabadayılığınız Sivasspor’a mı? Aynı hareketten atsana atabiliyorsan Fenerbahçe’den, Galatasaray’dan, Beşiktaş’tan ya da Trabzon’dan bir oyuncu. El vicdan be kardeşim… Yazıklar olsun oyuncu saati gösterdi diye sarı kart verildiği nerde görüldü. Üstüne üstlük takım geride ve oyuncu psikolojik olarak hızlı oynanmasını istemesi kadar doğal bir şey mi var.
Her şeyiyle zevk almadığım bir ligde umarım iyi günler görürüz… Sağlıkla kalın