TARİH YAZDIK…
Resmi kayıtlara göre Sivasspor'un kuruluş yılı 9 Mayıs 1967 tarihidir. Oysa spor (Futbolun yanı sıra Atletizm, Binicilik, Atıcılık ve Voleybol) kulübü olarak Sivasspor, "Sivas'in Bağdat Caddesi'nde, gençliğin bedeni gelişimine katkıda bulunmak..." amacıyla 14 Nisan 1932 tarihinde kurulmuştur.55 yıllık tarih olarak bilinen ama gerçekte 90 yıllık bir geçmişi olan Sivasspor dün tarihe geçecek bir başarıya imza attı. İlk defa Türkiye kupasında final oynayacak. Karşılaşacağı takım ise ezeli rakip Kayserispor.
1932 ile1935 yılları arasında kayıtlarda belge olmamasına rağmen 1935 yılında Kulüp Başkanı Fahri, yönetim kurulu üyeleri; Reşat (Ergün), Baki, Şevki ve Bekir (Keçeli)’nin kurduğu, resmi olarak 1967 yılının Mart ayında Nusret Akça, Hüseyin Yıldırım, Hüseyin Pala, Nurettin Tarıkahya, Yalçın Özden beylerin tırnaklarıyla kazıyarak bugüne taşıdıkları Sivasspor, birçok sportif faaliyetlerde bulunmasına rağmen ulusal düzeyde değer bulan çok önemli kupa bir kupayı müzesine taşıyamamıştır.
Yeni stadyum yapıldığı günden bugüne kadar dün akşam olduğu kadar hıncahınç dolmamıştı. Futbol oyunu taraftarlarla yoğun heyecan duyduğum bir spor dalı olmuştur benim için. Maça saatler kala akın akın sahaya gelen taraftarlar sanırım benimle aynı heyecanı yaşadı. Süper lig maçlarına maçtan yaklaşık 15 dakika önce rica minnet izlemeye giden az sayıdaki taraftarlar bu kez maça saatler kala tribünleri hıncahınç doldurmak için adeta birbirleriyle yarış ettiler.
Teknik direktör Rıza Çalımbay’ın üzerine basa basa taraftarlara tribün çağrısı bu kez karşılığını buldu. Baktığımız zaman sorun aslında taraftarın kendisinde değil, ulaşılmak istenen hedefmiş. Dünkü maç, bu kadar zamanda gerek basın yoluyla gerekse görsel işitsel duyurularla tribüne davet edilen taraftarın bugüne kadar neden gelmediklerine bir cevaptır. Hedefi olan maçlar futbolseverler tarafından ilgi görmektedir. Süper ligde Sivasspor’un herhangi bir hedefinin olmaması taraftarların tribüne rağbet göstermemesini bir yerde haklı çıkardı. Demek ki, hedefiniz varsa beraberinde ilgide var.
Maç başlamadan görsel şölene dönen taraftar gösterileri, stadyum hoparlörlerinden çalınan müziğe yapılan eşlik, akşamın hafif serinliğini tamamen ateşe döndürdü. Özellikle maraton tribününde yapılan koreografi gösterisi (“KUPA AŞKINA DURMA SALDIR” anlamında) tüm Türkiye tarafından hayranlıkla izlendi.
Yarı final ilk maçında Alanya deplasmanında alınan galibiyet yiğidolara gönül vermiş, ben dâhil tüm taraftarlarda finale çıkacağımızın rahatlığını yaşatmıştır. İlk yarının ilk 10 dakikası ve ikinci yarının ilk 10 dakikası tribünleri hınca hınç dolduran taraftarların ateşiyle Sivasspor açısından olumlu geçti. Bu kadar dolu tribünlere futbolcularda alışık olmadığı için, yoğun adrenalin salgılamış olacaklar ki, topla çok oynamasalar da topsuz inanılmaz bir tempo yakaladılar. Maçın tamamına baktığımızda Alanya takımı topa daha çok sahip olan daha çok pas yapan ve gole daha yakın olan bir takım oldu. Her iki takımda Finali yakalamak için inanılmaz mücadele verdiler. Top ayağında olan takım daha az yorulan takım olur. Alanya takımı topu daha çok gezdirdi daha çok ayağında tuttu. Bu durumda maçın en tehlikeli bölümü olan son bölümde Sivassporda yorgunluk kendini çok fazlasıyla gösterdi. Alanya takımı bulduğu golle rakibininde oyundan düştüğünü görerek, kendinden emin bir oyunla maçı uzatmalara götürmeyi planladı ama telafisi mümkün olmayan dakikalarda hatalı bir karar sonrası gelen yiğidonun golü finali getirdi.
Rıza hocanın 87.dakikaya kadar yorulmuş bir takım üzerinden oyuncu değişikliğine gitmemesi istisnasız herkes tarafından eleştirildi. Gerekçe olarak maçın uzaması halinde daha dinamik bir takımla devam etmesini gerekçe gösterdi. Her şeye rağmen zorda olsa tarihimizde bir ilki yaşattıkları için başta taraftarlar olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür etmek lazım.
Finaldeki rakibimiz Kayseri spor. Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzon gibi takımları eleyerek önemli bir başarıyla finale geldiler. Finallerin havası her ne kadar başka olsa da kupa finalinde işimiz hiçte kolay olmayacak.
Ne pahasına olursa olsun “O KUPA SİVAS’A GELECEK”…