Sivasspor ligi bırakalı haftalar oldu. kümeden düşme tehlikesi bittikten sonra, çıktıkları her maç prestij ve ekonomik maçlara dönmüş durumda. Bugün ki karşılaşma yine bunlardan biriydi. Teknik direktör Rıza Çalımbay Çarşamba günü oynayacakları Ziraat Türkiye Kupası Yarı final ikinci maçı için yoğun bir rotasyonlu kadroyla sahaya çıktı. Galatasaray maçı kadrosundan Yatabare dışında tüm oyuncuları yedek kulübesine çekmiş ya da tribüne yollamıştı. Müsabakanın ilk 10 dakikası 90 dakikanın özeti gibiydi. Oyunu kontrol altında tutan bir Kasımpaşa, rakibine kontra futbolla karşılık vermek isteyen bir sivasspor’un mücadelesini izledik. Sivasspor’da zaman zaman saman alevi gibi gelişen ani ataklarda, takımın en pahalı oyuncusunun yetersizliği ve beceriksizliği yüzünden mağlubiyet kaçınılmaz oldu.
Taraftar Rıza hocanın yapmış olduğu bu rotasyonu haklı bulsa da, kesinlikle doğru bir kadro yapılanması değildir. Özellikle orta alanda tamamının değişikliği tüm oyuna etki etmiştir. Madem radikal kararla tüm takımda rotasyona gidiyorsan, Yatabare neden oynatıldı? Ya da oyuncu değişikliklerini yaptığın 60.dk dan sonra risk faktörleri kalktı mı?
Futbolun Avrupa ayağına baktığınızda bu tür kupa öncesi kadro değişikliği yani takımdaki rotasyon genellikle 4 oyuncuyu geçmez. Türkiye liglerinde bu durum gelenek haline gelmiş. Önemli maçların arifesinde kadroda rotasyona gitmek çoğu hocanın tercihidir. Önemli oyuncularını kenarda tutup şans vermediği oyuncularıyla başlamak kısmen doğru bir yaklaşımdır. Ancak bu rotasyonunda belli ölçüleri vardır. Kendi sahanızda oynuyorsanız, galip gelmek için özellikle orta alanı sağlam tutmanız gerekir. Ligin bitimine az bir süre kaldı. Her maçın galibiyet getirisi 2,7 milyon TL iken daha mantıklı olunması gerekir.
Kupa şehrimiz için çok önemli bir şanstır. Tarihimizde belki böyle önemli bir kupaya ilk kez sahip olacağız. Hiçbir futbolcu riske atılmamalı. Ne var ki; bir futbolcu için en önemli hazırlık resmi maçlarda aldığı sürelerdir. Futbolcu her maçta görev almak ister. Profesyonel futbolcu maç içinde ve dışında kendini koruyan ve sorumluluk sahibidir.
Rıza Çalımbay 3 ya da 4 oyuncusunu kenarda tutup, maçın seyrine göre hareket tarzı benimsemiş olsaydı, kesinlikle sonuç bu şekilde olmazdı. 3 maçın toplam getirisi 10 Milyon TL iken bu geliri yok saymak bence doğru bir düşünce değildir.
Şans bulan yedek oyuncaların performansları ise tam bir karmaşa, karışıklıktı. Kim ne yapıyor ben anlamadım. Kerem Atakan beni haklı çıkarırcasına sönük ve etkisiz oynarken, en son oynadığı maçtan yuhalanarak çıkan Koray bıraktığı yerden bir adım ilerleyememiş. Özkan her ne kadar fizik özellikleri iyi olsa da topla becerisi maalesef yerlerde. Kayode desen evlere şenlik. Çoğu futbolcuya nasip olmayan öyle bir pozisyonlar yakaladı ki, yaşı ilerlemiş azcık futbol hevesli herkesin; “ben bile bu golü atardım” diyebileceği türdendi. Kayode ne yazık ki, bu takımın en pahalı oyuncusu. Kalecisinden tut en uç oyuncusuna kadar zülfi yâre dokunsak hiçte haksızlık etmiş olmam.
Teknik adamların açıklamalarına kulak verdiğimde, Rıza hoca “akıllar kupadaydı” klişesini yaptı. Hocam;
“Akıllar nerde olursa olsun siz süper ligin üst düzey hocalarından birisisiniz. Bu kadar rotasyonla sahaya çıkmak doğru bir seçim değildir.”
Anlaşılan o ki; kenarda bekleyen oyuncular oldukça yetersiz. Gelecek sezon öncesinde tahmin ediyorum bugün Kasımpaşa maçında oynayan 8-9 oyuncuyu seneye görebilecek gibi değiliz. Takımdan ayrılacak oyuncu sayısı bir hayli fazla. Belki kiralık gidecek belki satışa konulacak. Ama bir gerçek var ki; Sivasspor takımının bünyesinde seneye bu ligde oynamaması gereken oyuncu sayısı azımsanmayacak kadar çok.
Benden söylemesi…