Ligin 30. Haftasında hava koşulları nedeniyle birçok şehirde yağan kar, futbol oyununu olumsuz etkiliyor. Mevsim normallerinin altında seyreden hava koşulları nedeniyle futbolcular oldukça zor anlar yaşıyorlar. Hafta sonu oynanan Sivasspor –Altay mücadelesi de bu maçlardan biriydi.
Demir Grup Sivasspor geçen hafta Adana deplasmanında güzel oyun ve aldığı üç puanla moral bulmuş, Altay maçına moralli çıkmıştı. Teknik direktör Rıza Çalımbay kadro derinliği zayıf olan bir takımda doğal olarak ligin sonları yaklaşmasına rağmen, her hafta sürekli değişken bir kadro anlayışıyla sahaya çıkmak zorunda kalıyor. Geçen hafta varla yok arasında oynayan Ulvestad’ı yine ilk onbirde başlatmıştı. Ziya, kaptığı formayı kolay kolay çıkarmayacağa benziyor diyecekken, maçın daha başında 34.dakikada kendini kenarda buldu.
Özellikle Uğur Çiftçi ve Kerem Atakan Keskin futbol şımarıklığının kurbanları oldu. Kerem çok yetenekli olmasına rağmen bulduğu formayı, futbol deyimiyle “havaya girmesi” 3 hafta önce ağabeylerine geri iade etti. Uğur çiftçi devre arası transferinde adı sıkça Trabzon’la anılmış o günden sonra “ kayıp aranıyor” ilanı ile bulunmaya çalışılmıştı.
Puanların önemli olduğu haftalar yaşanırken, Adana deplasmanından gelen 3 puan Sivasspor’da yüksek bir motivasyon sağlamış, Altay karşısında rahat kazanılacak düşüncesi hakim olmuştu. Oysaki Altay için de oldukça önemli bir puan mücadelesiydi. Haftanın en kritik maçlarından biri desek yanılmış olmayız. Hafta boyunca taraftarlara çağrı yapan yönetim ve spor kamuoyu bu çağrının karşılığını yine bulamadı. Taraftar sayısının azlığı futbolcularda ve özellikle Rıza hocada morallarin bozulmasına neden oluyor. Adana deplasmanında neden iyi oynadıklarını taraftara bağlayan Rıza hoca; “32 bin taraftar önünde oynamak her insanı motive eder. Biz takım olarak iyi bir takımız. Bu takıma taraftar lazım.” Şeklindeki açıklamasında bana göre haklılık payı vardı. Altay maçını biletli 3200 taraftar izlemeye geldi. Havanın soğuk olması taraftarın maça gelmemesi için etken faktör ama bana göre taraftar yeni heyecanlar peşinde.
Altay maçı oyun olarak beklenilenin altında oldu. İki takım içinde puan ya da puanlar oldukça önemliydi. Sivasspor klasik dizilişiyle sahada yer aldı. Altay takımı Sivasspor’un ev sahibi olması nedeniyle daha çok baskı kuracaklarını düşünüp, kontra futbol anlayışıyla sahaya çıkmıştı. Haksız da değillerdi. Sivas defansı yavaş oyunculardan kurulu olduğu için, geri dönüşlerde kalabalık olmayınca çabuk gol yiyen bir takım. Oyunun geneline bakıldığında, oynama yerine, oynatmama anlayışlı bir durum vardı.
Birçok maçta eleştirilen Ali Şaşal bu maçın futbolcusuydu. Yaptığı kurtarışların yanında, futbol sahalarında ender görülen bir pozisyonda (90+1)Yatabare’ye yaptığı asist ile takımına üç puan kazandırdı. Yatabere sakat olmasına rağmen teknik heyetle yaptığı minik bir toplantı sonucu 15 dakika kala oyuna girip golünü atması yaşına rağmen ne kadar önemli bir golcü olduğunun göstergesidir.
Bundan sonraki haftalarda işimiz artık daha kolay. Kümeden düşme diye bir endişemiz kalmadı. Kalan haftalarda artık Avrupa kupalarına katılma yolunda mücadele edecektir. Daha da önemlisi Rıza hocanın bundan sonraki ağırlığı kupa olacaktır. Kariyerinde Sivas takımına bir kupa kazandırmak isteyecektir.
Yolu açık olur inşallah !!!