Süper ligin son haftalarına yaklaştıkça heyecan zirve yapmaya devam ediyor. Şampiyonluk yarışında üst taraf sahanın dışında mücadele ederken, küme düşme hattında ki takımlar için son haftalar sancılı geçeceğe benziyor.
İki haftada 6 puan kaybeden Sivasspor’da tehlike çanları çalarken, taraftarlar arasında da iddialar başladı. Kimilerine göre sıralamada ilk 10 takım arasında olacağı söylenirken, kimilerine göre de bu takım küme düşer söylemleri ayyuka çıkmaya başladı. Küme düşer diyen de, ilk 10’da bitirir diyende istisnasız, hem Rıza Çalımbay’dan hem yönetimden hem de futbolculardan şikâyetleri inanılmaz ölçüde artmaya başladı.
Futbolcuların yetersizliği seyir zevkini yerle yeksan ederken, Rıza Çalımbay’ın oyuna müdahaleleri saç baş yoldurmaya devam ediyor. Uğur Çiftçi’nin sakatlığından dolayı, Ziya Erdal’ın formayı almasından sonra, kaybedilen puanlar taraftarı canından bezdirdi. Teknik Direktör faktörü bu durumlarda ön plana çıkması gerekirken, maalesef Çalımbay’da bizler gibi bu duruma sadece seyirci kalıyor.
Giresun maçından alınacak bir galibiyet, Sivas spor açısından derin bir nefes alma anlamıydı. Maalesef yine saçma bir kadro yapılanmasıyla sahaya çıkan Sivas spor büyük bir darbe aldı. Devre arası büyük umutlarla transfer edilen CAIDEO kelimenin tam anlamıyla fiyaskodan öteye geçemedi. SAMU SAIZ bireysel futboldan uzaklaşıp bir türlü takım oyunu oynamıyor. Ziya ERDAL 90 dakikada oyunda kalıyorsa bir değil on kere düşünmek lazım. Yedek kulübesine baktığımızda çok daha faydalı olabilecek oyuncular varken, Rıza Çalımbay’ın böyle bir kadro çıkarılması akıl tutulması olarak nitelendirilebilir.
Son haftalarda puan dahi alamayan, kadro kalitesi Sivasspor’la ölçülmeyecek kadar yetersiz olan Giresun takımı altın değerinde 3 değil tam 6 puan almıştır. 18. Dakikada yenen golün sonrasında reaksiyon gösterme adına hiçbir varlık gösteremeyen Rıza hoca, ısrarla ve inatla sistem konusunda bildiğini okumaya devam ediyor. Haftalardır yazıp çizdik ama nedendir bilinmez, saha içi uygulamalarından asla taviz vermemekte ısrar ediyor. Takım geride, gol atmamız lazım ısrarla dörtlü savunma oynamanın nasıl bir mantığı var anlamak mümkün değil. Sahada yerden kalkmayan, fizik gücü inanılmaz kötü olan Ziya Erdal’ın 90 dakika oyunda kalması futbol cinayetidir.
Rıza hocam, gerçekten futbol mantığından gına geldi. Sen taraftarın tribünlere gelmemesinden şikâyet ederken, oynattığın futbol anlayışından keyif almıyoruz. Durumu idare etme anlayışından bıktık. Kalan 8 haftada zor maçlar oynayacaksın. Özellikle içerde oynayacağımız Trabzon ve Fenerbahçe maçlarından kaybedeceğin puanlar, bu şehrin takımını kümeye götürür. Bu yüzden şapkanı önüne koy ve kırk kere düşün. Bu takım kümeye giderse, bu şehir belini doğrultamaz. Bu anlayışı futbolcularına sen mi anlatırsın yoksa birilerimi anlatır bilemem ama bildiğim tek şey bu durum anlatılmalı.
Son sözüm süper lig düzeyinde oynayan futbolculara; “ EMEK HIRSIZLIĞI YAPMAYIN” Sözümü anlayan anladı. Sakatlık bahanesiyle oyunu soğutma çabaları yakışmıyor. Taraflı tarafsız inanılmaz tepkiler alıyorsunuz. Biz futboldan zevk almaya çalışırken, sizler milyon dolarlar kazanıyorsunuz. Kazanmak için her yol mubah değildir. MKH bu durumlara seyirci kalıyor, pirim tanıyor. Maçın hakemleri bu oyunculara gereken cezaları vermedikleri sürece bunun önü kesilmez. Bırakında futboldan zevk alalım. Yere yatan kalkmıyor. Rüzgâr değse kendini yere atıyor. Stadyumda veya ekran karşısında maçı izlerken, diyoruz ki; “kesin bir tarafları kırıldı.” Siz futbolcular ciddi bir kazanç elde ederken, sizi izlemeye gelen on binlere saygınız olsun. Futbol sahtekârlığı yapmayın.
Bugün İslam âleminin önemli bir günü. Bugün bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesi. Tüm İslam âleminin kadir gecesini tebrik ediyorum.
Sağlıcakla kalın…